Bilgi
Kategoriler

Reflü Ameliyatına Götüren 6 Neden

Reflü Ameliyatına Götüren 6 Neden
Paylaş
 

Ülkemizde her 5 bireyden bkocaman reflü hastası

Reflü yaşam alışkanlıkları ile beslenme stiline dikkat edildiği ve gereksinim dinlendiğinde başvurulan ilaç rehabilitasyonuna kumpaslı olarak devam edildiği sürece genellikle hakimiyet altında tutulabiliyor. Ancak bazı gidişatlarda var ki harekâtı kaçınılmaz hale getiriyor.

Reflü kelime anlamıyla ‘geriye kaçış’ demek. Gastro-özafajeal reflü ise yüksek asit kapsayan mide içeriğinin yemek borusuna geri dönmesi ve burada mukozal zarara yol açması, solunum sistemine kaçarak öksürük, ses kısıklığı ve astım saldırılarını tetiklemesi olarak nitelendiriliyor. Reflü cemiyette oldukça sık görülen bir hastalık. Öyle ki ülkemizde her 5 bireyden biltihabı tesiri altına alıyor. Bu hastalık yaşam alışkanlıkları ile beslenme stiline özen gösterildiği ve gereksinim dinlendiğinde ilaç rehabilitasyonuna devam edildiği sürece genellikle hakimiyet altında tutulabiliyor. Ancak bazı gidişatlarda işlem kaçınılmaz hale gelebiliyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İsmail Hamzaoğlu reflü operasyonuna götüren 6 sebebi açıklıyor.

1.Hasta ömür boyu ilaç rehabilitasyonu istemiyorsa: Reflü rehabilitasyonunda başvurulan ilaçlardan başarılı neticeler alınabiliyor. Ancak bazı hastalar ilaçların yan tesirleri ve kesintisiz olarak ilaç kullanmanın getirdiği psikolojik tesir gibi sebeplerden dolayı ömür boyu ilaç kullanmak istemeyebiliyor.

2. Beslenme alışkanlıklarına dikkat etmiyorsa: Öncelikle kumpaslı beslenmek koşul. Ayrıca reflüyü çoğaldırdığı bilinen yağlı besinler, kızartmalar ve çikolata gibi besinlerden, içki ve gazlı meşrubatlardan ayrıca çay, kahve ile kola gibi kafeinli meşrubatlardan sakınmak gerekiyor. Ancak bazı hastalar beslenme alışkanlıklarına dikkat etmekte eforluk çekebiliyor.

3. Mide fıtığı eşlik ediyorsa: Reflü hastalığına sıklıkla mide fıtığı eşlik edebiliyor. Mide fıtığının bazı cinslerinde fıtık boğulması ve acil operasyon tehlikeyi oluyor. Bu cins fıtıklarda reflünün şiddetine bakılmaksızın hastaya operasyon öneriliyor.

4. Kullanılan ilaçlar kesilemiyorsa: Kemik erimesine karşı kullanılan ilaçlar, doğum hakimiyet hapları, ağrı kesiciler veya tansiyon ilaçları reflü şikayetlerinin çoğalmasına yol açabiliyor. Ancak bazı gidişatlarda bu ilaçların kesilmesi olası olmayabiliyor.

5. Hasta yaşam stilini değiştiremiyorsa: Reflü hastası kilolu ise öncelikle kilo vermeli. Ayrıca yemeği uykudan 3-4 saat evvel bitirmeli, yediği besinlerin cinsine dikkat etmeli, stresli etraflardan uzak durmalı, kesintisiz olarak ilaç kullanmalı ve sigara içiyorsa bu alışkanlığını bırakmalı. Şayet hasta bu koşullara uymakta güçlük sürüklüyorsa işlemin alternatif olarak sunulması gerekiyor.

6 . Gastro-özafegeal reflü’ye bağlı zararlar oluşmuşsa: Uzun süren reflülerden sonra yemek borusunun iç yüzeyinde yaralar oluşabiliyor. Bu yaraların kesintisiz olarak iyileşip yine açılmasıyla birlikte yemek borusunda darlıklar ortaya çıkabiliyor. Reflü sebebiyle mide içeriğinin gırtlak ve solunum sistemine gitmesi ses kısıklığı ve akciğer hastalıklarına yol açabiliyor. Yemek borusunun iç yüzeyinde kesintisiz devam eden reflü hücre seviyesinde farklılık yaparak sonu kansere neden olabilecek Barret özofagusu denilen bir vaziyete neden olabiliyor. Bu stil zararlar gelişmişse işlemle rehabilitasyon öne alınabiliyor.

Tek Port İle İzsiz İşlem

• Reflü harekâtının laparoskopik olarak yapılması gerekiyor. Zira sarih operasyon ile karşılaştırıldığında laparoskopik, başka bir deyişle kapalı yöntem daha az ağrı, sağlık kurumunda daha kısa kalış süresi, olağan etkinliğe ve iş yaşamına daha erken dönüş gibi pek çok avantaja sahip. Öyle ki hastanın harekâttan sonra sağlık kurumunda yalnızca 1 gün kalması yeterli geliyor. Ayrıca hasta 4-5 gün sonra iş yaşamına da dönebiliyor.

• Sarih operasyonda takribî 20-30 santim karın yarası oluşuyor. Bu yaraya ait enfeksiyon tehlikeyi daha fazla oluyor. Ayrıca takribî yüzde 10 hastada bu tanrı fıtık oluşma tehlikeyi mevcut. Laparoskopik operasyonda ise bu cins meselelere çok ender tesadüfülüyor.

• Mide fıtığı varsa bu mesele harekâtta düzenlenerek göğüs boşluğuna kaçış önleniyor ve midenin üst bvefatındaki fundus bvefatı yemek borusu etrafına sarılarak antireflü bir mekanizma oluşturuluyor.

• Tek port laparoskopik yöntem ise laparoskopinin tüm avantajlarını taşımasının yanı gizeme ciltte hiç iz kalmaması gibi kozmetik açıdan çok ehemmiyetli bir avantaj daha sağlıyor. Laparoskopik operasyonda 1 santimden ufak 4 ya da 5 yara oluyor. Bu sebeple yalnızca sağlık değil, kozmetik olarak da sarih operasyona göre belirgin olarak üstünlük taşıyor.

Belirtileri neler?

• Göğüste yanma hissi,

• Ağza acı su gelmesi,

• Bulantı, kusma,

• Hazımsızlık, ekşime,

• Besinlerin ağza geri gelmesi,

• Ağız kokusu,

• Yutma eforluğu,

Daha ender olarak;

• Ses kısıklığı,

• Boğaz ağrısı,

• Kuru öksürük,

• Astım,

• Zatürree,

• Dişlerde mine kaybı gibi belirtiler ile ortaya çıkabiliyor.

Bu yazı 734 kere okundu.
  • Site Yorum

Bir yorum bırak

Yorum yazmak için giriş yapmalısın

maltepe escort ataşehir escort pendik escort kartal escort anadolu yakası escort kadıköy escort istanbul escort ataşehir escort masöz masaj salonu maltepe escort escort bayan