Deli Dana (BSE)-Günlüğü

Bulgular

Uzun süreli ishalDüşük tansiyonYorgunlukKilo kaybıKarın sızıları ve göğsün çevresinde veya karnın sağ tarafında ağrılarKas ağrılarıDeri lezyonları

Baryumlu radyografik muayene Crohn hastalığını tanımlar. Crohn hastalığının seyri bir insandan ötekisine değişiklik gösterir. Crohn hastalığına tutulmuş bir hayli hasta da başlangıç aşamasında çıkan bir iki olaydan sonra hiçbir bulgu görülmez. asemptomatik, Semptomsuz Fakat öbür bir haylisinde tekerrür tekerrür karın sızısı, ishal ve düşük tansiyon vakayı yaşanır. İshal o derece sulu olur ve gitgide artan bağırsak tıkanmasının getirdiği karın sızıları o kadar şiddetlenebilir ki yemek yememeye başlayabilirsiniz. Crohn hastalığının karmaşıklıkları çok ve çeşitlidir.

Gitgide artan özellikle ince bağırsakta görülen bağırsak tıkanması Crohn hastalığında cerrahi müdahalenin en sık tesadüfülen sebebidir. Tıkanma bulguları uzun zaman içinde büyür. Anal ve rektal makat ve rektumla alakalı bölgelerin içinde ve etrafında sık sık fistül ve fısür görülür. Fistül, bağırsağın iki kısmı veya bağırsak-la ten arasında oluşan anormal geçittir. Bir anal fisur makatta veya çevresindeki tende olan çatlak veya yarıktır. Anal Fisürler ve Fistüller. Fistüller oluştuğunda yemek buradan, olduğu gibi, zorunlu özümleme yapılamadan geçer. Crohn hastalığında kanama da olabilir. Ancak çok ölçülerde kanama görülmez. Ekseriyetle, artan tıkanma, cerahatli doku veya fistül ilaçla rehabilitasyona yanıt vermez ve cerrahi müdahale gerekebilir. Crohn hastalığında, bağırsakla kaygısız bulgular ve işaretler de olabilir. Artrit, özellikle büyük mafsallarda veya gözün veya cildin iltihaplanması ve seyrek de safra kanalındaki iltihaplanma crohn hastalığı ile alakalı olabilir. Ayrıca böbrek taşları oluşmasına da sık tesadüfülür. Crohn hastalığı ilerleyen bir rahatsızlıktır.

Rehabilitasyon

İlaç Rehabilitasyonu. Crohn hastalığı bulgusuz ya da rahatlama yarıyılındaysa, rehabilitasyon afaki olabilir. Bulgular hafifse, misalin günde birkaç defa gevşek dışkı söz mevzusuysa, hekiminiz ishale karşı bir hap ya da nebatsal lifler kapsayan bir katılaştırıcı yazabilir. Hastalığınız daha etkinse, hekiminiz sulfasalazine ve kortikosteroidler gibi cerahate karşı ilaçlar vermeyi düşünebilir. Sütun da rahatsızlığa dahilse, sulfasalazine özellikle etkilidir.

İrin rektumla hudutluysa, bir kortikosteroid lavmanı, cerahatin hakimiyet altına alınması ve bulguların rahatlaması için faydalı olabilir. Son senelerde rektumdaki cerahati hakimiyet altına almak için aspirine eş ilaçlar kapsayan yeni lavman preparatları, kullanılmaktadır. Bunlar faydalı görünmektedirler. Kortikosteroidler, hastalığın daha ehemmiyetli tutuşmalarına saklanır. Hastalığa sütunun ve ince bağırsağın dahil olduğu vaziyette tesirlidirler. Bazı hekimler, azathioprine gibi antikor oluşmasını önleyen bir ilaçla rehabilitasyon önerebilirler. Genellikle, bu ilaçların tesirli olması aylar sürmektedir.

Özellikle makat bölgesinde fistüller ya da çatlaklar varsa, metronidazol tesirli olabilir. Genellikle bu ilacın sadece fistül ya da çatlak iyileşene kadar değil, yinelemeyi önlemek için devamlı alınması gerekir. Bazen, sütundaki Crohn hastalığı için metronidazol kullanılır. Metronidazol, uzun bir zaman kullanılırsa bacak-ta anlaşmaya ve yanmaya yol açabilir. Böyle bir şey olursa, hekiminizle görüşün.

Bu ilaçlardan hiçbiri Crohn hastalığını rehabilitasyon etmez. Bu ilaçlar, bulguların eksilmesini sağlamak için cerahate karşı maddeler olarak kullanılırlar. Bugün, tahlilciler, ağızdan verilebilen ve ince barsak tarafından emilmeyen aspirine eş bileşiklerin kullanımı üzerinde çalışmaktalar. Böylece, bu bileşiklerin cerahate karşı özellikleri doğrudan irin bölgesinde tesirli olabilir. Başka ilaçlar da incelenmeye başlanmıştır.

Beslenme

Yeterli gıda benimseme beceriyi, özellikle hastalık ince bağırsağın büyük bir kısmını etkiliyorsa ya da ince bağırsağın büyük bir kısmı operasyonla alınmışsa, Crohn hastalığı olan insanlarda sınırlıdır.

Hekiminiz, noksanlık ispatları varsa, bazı vitaminler ya da mineraller önerebilir. Crohn hastalığı olan bireylerde, ince bağırsağın alt kısmında ileum emilen B12 vitamini yetersizliği seyrek görülen bir gidişat değildir. Böyle bir gidişat varsa, B12 vitamini tenden aylık enjeksiyonlarla basitçe verilebilir.

Safra tuzları da ince bağırsağın alt kısmında emilir. Bu emilim cılızlarsa, hekiminiz düşük yağlı özel bir perhiz önerebilir. Safra asitleri ince bağırsakta emilmezse, sütunda su emilimine müdahale ederek ishale neden olabilirler. Bazen, kolestiramin gibi safra asidi bağlayan bir ilacın kullanımı, dışkı ölçüsünü eksiltmekte tesirli olabilir.

Bazı hekimler, özellikle faal Crohn hastalığı için, kolay şekerler, amino asitler ve mineraller kapsayan akışkan preparatlardan oluşan temel yiyeceklerin kullanımını korunmaktadırlar. Bu beslenme şeklinin tesirliliğine ait uzun yarıyıllı ispatlar olmadığı halde, bazen yiyeceklerin daha fazla emilmesini sağlamak üzere bağırsaktaki cerahati eksiltebilmektedir. Hastalıktan etkilenen bazı şahısların, Crohn hastalığının şiddetli nöbetleri sırasında, haftalar, hatta aylar boyu damardan beslenmesi gerekmektedir. Ağızdan besin almaktan sakınılması, bağırsağa dinlenme imkânı sağlamaktadır.

Ameliyat

Crohn hastalığı olanların takribî yüzde 70i, hiç değilse bir defa operasyona gereksinim dinlerler. Bu operasyonlar genellikle tıkanma, çıban ya da delinme gibi karmaşıklıklar için yapılır. Cerrahi müdahale, seneler boyu bulguları rahatlatabilse de, bir rehabilitasyon değildir ve hastalığın yinelemesi çok yaygındır.

Hastalığın sütun bölgesiyle hudutlu olduğu insanlarda, özellikle ilaçla rehabilitasyon zafersiz olursa, kalın bağırsağın alınması nasihat edilebilir. Bu operasyonda, tüm sütun, rektum ve makat alınır ve ileumun ince bağırsağın son kısmı ucu, dışkının geçmesi için karın duvarından çıkarılır. Deliğin üzerine dışkının boşaltılacağı bir torba takılır Hastalık ince bağırsakla hudutlu olduğu zaman, cerrahi müdahale bağırsağın hastalıklı kısmının alınmasından ve sıhhatli bağırsağın iki ucunun birleştirilmesinden ibarettir.