Bilgi
Kategoriler

Kanser Savaşçısı Mantar

Kanser Savaşçısı Mantar
Paylaş
 

Sanayinin büyümesi ile kadınlarda sıklıkla görülen rahim kanseri arasında doğru orantı olduğunu söyleyen uzmanlar kadınları uyardı.

Prof. Dr. Hüsnü Çelik, “Östrojenin tek başına kullanılması, obezite, meme kanseri olup tamoksifen kullanan olgular, erken yaşta adetleri başlayan ve geç yarıyıla kadar devam eden kadınlar 52 yaş ve ilerisi geç menopozdur, artan yaş, bazı kanser tiplerinin daha fazla olduğu kadınlar, doğurmamış, infertil kadınlar, şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu bulunan kadınlar tehlike altındadır” dedi.

Kadınlarda en sık görülen kanser cinsi olan rahim kanserinin görülme sıklığının, dünyadaki endüstriyel büyümeye paralel olarak her geçen gün çoğaldığı bildirildi.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Jinekolojik Onkoloji Kısmı Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Çelik, rahim kanserinin kadınlarda en fazla görülen kanser cinsi olduğunu söyledi.

Rahim içerisindeki endometrium katmanından kaynaklandığı için ‘Endometrium kanseri’ olarak öğrenilen hastalığın, endüstriyel açıdan gelişmiş ülkelerde daha fazla ortaya çıktığını kaydolan Prof. Dr. rahim kanserinin, zengin ülke insanlarında daha fazla görüldüğünü ileri sürdü Prof. Dr. Hüsnü Çelik, “Dünyadaki endüstriyel büyümeye paralel olarak görülme sıklığı gitgide çoğalmaktadır. Ülkemizdeki ekonomik ve endüstriyel büyümeye bağlı olarak bizde de sıklığı gitgide çoğalmaktadır” dedi.

Tehlike Altında Olanlar 

40 yaşından 65 yaşına kadar olan yarıyılın, hastalığın en fazla tespit edildiği yarıyıl olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çelik, “Tanı konulduğu anda hastaların takribî yüzde 70’inde hastalık rahimle hudutludur. Yüzde 20’sinde lenf bezlerine dağılmış, yüzde 10’unda ise uzak bölgelere dağılmış olarak karşımıza çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.

Rahim kanserlerinin hepsinin aynı tip olmadığını belirten Prof. Dr. Çelik, kimileri oldukça saldırgan özelliğe sahipken, kimilerinin daha yavaş ilerlediğine dikkat çekti. Çelik, tip 1 ve tip 2 olarak adlandırılan bu kanserlerin rehabilitasyonlarının da kısmi değişiklikler kapsadığını kaydetti.

Prof. Dr. Çelik, “Östrojenin tek başına kullanılması, obezite, meme kanseri olup tamoksifen kullanan olgular, erken yaşta adetleri başlayan ve geç yarıyıla kadar devam eden kadınlar 52 yaş ve ilerisi geç menopozdur, artan yaş, bazı kanser tiplerinin daha fazla olduğu kadınlar, doğurmamış, infertil kadınlar, şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu bulunan kadınlar tehlike altındadır” dedi.

Öte yandan, kombine hormon replasman rehabilitasyonu, son doğumun geç yaşlarda yapılmış olması, sigara, fiziksel etkinlik, kahve ve çayın rahim kanseri tehlikesini eksilttiğine dair çalışmalar bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Hüsnü Çelik, “Ancak, hemen vurgulanmalıdır ki; sigaranın bu kanseri eksiltiyor gözükmesi, sigara kullanımını öneri etmek anlamına gelmez. Sigara sarihçe sıhhate hasarlıdır ve kullanımı asla önerilmez, tekliflemez” diye konuştu.

Hangi perhiz etmeninin tek başına tehlikeyi ne kadar çoğaldırdığı ya da eksilttiğine dair bir yargıya varmanın da oldukça güç olduğuna dikkat toplayan Prof. Dr. Çelik, şunları söyledi: “Endometrium kanserinde temel mekanizma çoğalmış östrojen seviyeleridir. Özellikle tip 1 kanserlerdeki vaka rahim içi katmanın östrojen tarafından sürekli uyarılmasıdır. Bunun için lüzumlu östrojen dışarıdan alınabildiği gibi, ‘endojen’ dediğimiz, bedenin kendisinin ürettiği östrojen de olabilir. Obezitedeki etrafsal yağ dokusu, endojen östrojen seviyelerini artırarak rahim içi katmanı uyarmaktadır. Bu da kansere neden olabilmektedir.

“Genellikle Menopoz Sonrası Kanama İle Fark Ediliyor”

Prof. Dr. Hüsnü Çelik, çoğu hastada ilk belirtinin, menopozdan sonra oluşan kanamalar olduğunu belirterek, laflarını şöyle sürdürdü: “Menopoz evveli kadınlarda ise adet kumpassızlıkları ya da ultrason ile tespit edilen rahim içi kalınlaşmalar ilk belirti olabilmektedir. Ancak, bu belirtiler her zaman kanser olduğu anlamına gelmez fakat kesinlikle hekim tarafından değerlendirmeyi gerektirir.”

Hastalığın rehabilitasyon usullerine de değinen Prof. Dr. Çelik, “Rahim kanserinin rehabilitasyonu, doğurganlığını bitirmiş kadınlar için rahim ve yumurtalıkların çıkarılmasıdır. Buna ilaveten, lüzumlu görüldüğü gidişatlarda lenf bezleri de çıkarılarak kanserin bu alanlara dağılıp dağılmadığı mevzusunda bilgi sahibi olunması gerekebilir. Bazı seçilmiş gidişatlarda, çocuğu olmayan, ya da çocuk rakamını bitirmemiş kadınlarda operasyon yapılmadan hormonal rehabilitasyon kullanılabilir. Ancak standart değildir ve yalnızca emin gidişatlarda kullanılabilir” diye konuştu.

Bu yazı 264 kere okundu.
  • Site Yorum

Bir yorum bırak

Yorum yazmak için giriş yapmalısın

maltepe escort ataşehir escort pendik escort kartal escort anadolu yakası escort kadıköy escort istanbul escort ataşehir escort masöz masaj salonu maltepe escort escort bayan