Ülkemizin Bitkilerine Sahip Çıkılmalı !!!

Günümüzde büyüyen ilaç sektörü ile birlikte  insanlar hastalıkları için Propolis yerine  zamanla antibiyotiklere müracaat etme alışkanlığı kazandı ve bağışıklık sistemleri de bu antibiyotiklere bağımlı hale geldi. Sağlık bakanlığının reelleştirdiği araştırmaya göre Türkiye antibiyotik kullanımı 40 Avrupa ülkesi arasında birinci sırada. Türkiye’de kullanım alışkanlığı haline gelmiş olan antibiyotiklerin yoğun kullanımı neticesinde bakterilerin bağışıklık kazanarak daha güçlü hale geldiği ve bir zaman sonra en minik rahatsızlıklarla dahi bedenimizin savaşamayacak hale geleceği öngörülüyor.

Türkiye gündeminde “Antibiyotik Kıyameti” olarak dinlenen ve dünyaca bir çok uzmanın açıklamış olduğu ortak görüş şu biçimde; Son deva olarak müracaat etilen güçlü antibiyotiklerden Colistin’e direnç gösteren bakteriler neticesinde sık görülen enfeksiyonlar can alırken, antibiyotiklere bağlı operasyon ve kanser rehabilitasyonları tehdit altına girebileceği öngörülüyor .

Oysa 1950’lerden sonra, büyüyen teknoloji desteğiyle, bilim adamları propolisin ehemmiyetli bileşiklerini izole etmeye başlamışlar ve insanlığa bir hayli verim sağladığına tespit etmişlerdir. Natürel antibiyotik olarak kullanılan ve bağışıklık sistemini de kuvvetlendirici dayanağı olan Propolis; %50 reçine, %30 mum, %5 polen, %5, mineralden, %10 yağ asitlerinden oluşmuştur. Reelinde propolisi değerli kılan bu %10 ‘luk yağ asidi kapsayan kısımdır. Bu kısımda yağ asitleri ve bedenimizin üretemediği dışarıdan almak zorunda olduğumuz esansiyel yağlar mevcuttur. Propolis misallerinde nebatsal kaynağa bağlı olarak 150-200 bileşik veya kimyevi madde saptanmıştır.

Propolisin rolü reelinde arıları hastalıklara karşı gözetmektir. Kovan sıcak ve nemli olduğu için mikroorganizmaların üremesine uygun bir etraf sağlar. Arılar da kovanların özellikle iç kısmını propolisle kaplayarak bakteri ve fungustan korunurken, genç arıları da hastalıklardan gözetmiş olur. Dışarıdan gelen taşıyamayacağı büyüklükteki hasarlıları da propolisle kaplayarak hem kokusunu yasaklamış hem de mikroorganizmaların üremesini maniler. Ayrıca dışarıdan gelen arılar da propolisle fırçalanarak kovana alınır. Böylece enfeksiyonun girişi yasaklanarak sterilize bir etraf sağlanır.

Aksu Vital Natürel ve Nebatsal mahsuller şirketi geçmişten gelen arıcılık deneyimi ile , üretmiş olduğu Apiterapi mahsullerinin yanı gizeme, Shiffa Home ve Avicenna markaları ile Akışkan kapsül ve macun karışımlı propolis ile sağlıklı yaşam için daha çok noktada harcayıcıya erişmeyi amaçlarken Apiterapi mahsulleri ile alakalı araştırmalarına devam ediyor.

Muhtelif medyatörler üzerinde sınanan propolis bazısının üzerinde baskılayıcı bazısının üzerinde uyarıcı tesiriyle bağışıklığı düzenlenliyor. Antibiyotiklerin tesirini giderek kaybettiği günümüzde mikroorganizmaların korunma kalkanını kırarak hücre içine girmesini sağlamaktadır. Antibiyotik olmadığı halde yüksek antibiyotik özellikler gösteren propolis son senelerde özellikle kanser rehabilitasyonlarına pozitif etkilerini öğreniliyor. Bu surattan bir çok üniversitede araştırma mevzusu olmuştur. Kanser rehabilitasyonunda, kemoterapi ve radyoterapide alana gelebilecek uzuv zararını yasaklamaya takviyeci olur.

Yapılan araştırmalar propolisin kullanım alanlarını da çoğaldırmıştır. Aksuvital bünyesinde ve bir hayli kanalda muhtelif akışkan ,hap saf olarak bulunabilinen Propolis ,Kozmetik mahsullerinde, mobilya sanayinde, diş arınma iplerinde,  bozulmayı önlemek emeliyle besin sanayinde kullanılmaktadır.

Aksuvital Natürel Mahsuller

Türkiye’nin lider natürel mahsuller üreticisi olarak, 10 ülke, 81 il’de 26 yıldır natürel mahsullerin gelişimine katma değer sağlayan Aksuvital, 12.300 m2 fabrikası ile İstanbul’da imal yapmaktadır.  1989 senesinde bal imali ile faaliyetine başlayan ve 10.000 den fazla noktada erişilebilen, uzman besin, kimya mühendisleri, hekim ve aromatik nebatlar uzmanı ile natürel mahsullerini  insan sıhhatinin hizmetine sunmaktadır..

Kaynak : [email protected]