Paylaş |
|
Tweet |
Tesirli nebat bileşeninin tek başına gösterdiği tesirin çoğu defa nebattan hazırlanan özütün gösterdiği tesirden daha düşük olduğu görülmektedir
Türk Silahlı Kuvvetleri Gözetici Doktorluk İlanının 2009 Mayıs – Haziran rakamında yer alan bir yazıda doktorların nebatsal ilaçlara bakışı ve yaklaşımı mevzusu masaya yatırıldı. Prof.Dr. Erdem Yeşilada tarafından hazırlanan yazıda dünya genelinde nebatsal ilaç uygulamalarının gitgide yaygınlaştığı ve bir hayli ilacın nebatsal kaynaklardan elde edildiği belirtildi.
Çağdaş tıpta kullanılan nebatsal mahsullerden misallerin de verildiği yazıda Dr. Yeşilada: nebatlardan elde edilen kimyevilerin her zaman nebatların kendisi kadar tesirli olamadığını dile getirerek “Tesirli nebat bileşeninin tek başına gösterdiği tesirin çoğu defa nebattan hazırlanan özütün gösterdiği tesirden daha düşük olduğu görülmektedir. … Mesela, demans ya da daha yüksek dozlarda Alzheimer hastalığı şikâyetlerinin gelişimini önlemek için faydalanılan Ginkgo biloba nebatının tesirli bileşenlerinin ginkgolitler ve bilobadit olduğu bilimsel çalışmalar ile ortaya konulmuştur. Ancak rehabilitasyonda bu bileşikler izole edilerek değil, standardize Ginkgo özütü EGb761 halinde kullanılmaktadır. Bu özütün hazırlanma usulü işletme tarafından Coca Cola yöntemi gibi büyük bir titizlikle saklanmaktadır.” dedi.
Erdem Yeşilada ayrıca “Nebatsal ilaçlardan rehabilitasyon uygulamalarınız sırasında ister faydalanın, ister faydalanmayın, ancak modern bilimsel yaklaşım pozitif ya da negatif görüşlerinizi tarafsız bilimsel bahanelere sabrettirmektir. Zira Tıp Bilimi pozitif bir bilimdir, bilimsel ispatlara direnir; düşünce ya da inanışlara göre yönlendirilemez.” diyerek nebatsal ilaçlara karşı doğrudan cephe almanın pozitif bilime ters olduğunu belirtti.