Paylaş |
|
Tweet |
KİSTİK BÖBREK HASTALIĞINA ANNE KARNINDA TANI KOYMAK MUHTEMEL
Dünyanın her yerinde görülme sıklığı yüksek olan kistik böbrek hastalığı, çoğunlukla bebeklik çağında ortaya çıkıyor. Bebek henüz ana rahmindeyken tanı koyulabiliyor ve hamilelikte yapılan ultrason tahlilleri neticesinde hastalık teşhis edilebiliyor. Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Bıyıklı kistik böbrek hastalığı hakkında ehemmiyetli bilgiler verdi
Kalıtsal olarak doğuştan gelen ya da sonradan edinebilen kistik böbrek hastalıkları, idrar yolu enfeksiyonu, idrarda kanama ya da ağrı ile kendini emin ediyor. Gece su içmeye kalkmak ise ailelerin dikkatini sürükleyebilecek bulgulardan biridir.
Özellikle ailesel özellik gösteren kistik böbrek hastalıklarında ultrasonografi ile aile taraması yapmanın erken tanı açısından ehemmiyet taşıdığını belirten Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Bıyıklı, Böbreklerinde kist tespit etilen bir çocuk değerlendirilirken, aile hikayesi, kardeşlerin ultrasonografileri, kan tazyiki, böbrek işlevleri ve idrar analizi araştırılmalıdır dedi.
Kistik böbrek hastalıklarının, böbrek içinde akışkan kapsayan keseciklerin bulunduğu bir grup hastalığı içerdiğini belirten Doç. Dr Neşe Bıyıklı Kistler sıklıkla kalıtsal ve gelişimsel, daha az sıklıkta ise çocuğun yaşantısının ileri yarıyıllarında sonradan ortaya çıkar. Kistik böbrek hastalıklarının değişik belirtileri vardır ve seyirleri de birbirlerinden farklıdır. Bazı çocuklarda kistler değişik emellerle yapılan görüntülemelerde tesadüfsel olarak tespit etilirken, bazı çocuklar idrar yolu enfeksiyonu, yüksek kan tazyiki hipertansiyon, idrarda kanama, ağrı ya da böbrek yetmezliğine bağlı bulgularla bize getirilirler dedi.
Polikistik böbrek hastalığının, başka bir deyişle her iki böbrekte de çok rakamda kistin alana geldiği hastalıkların kalıtsal olduğunu belirten Doç. Dr. Neşe Bıyıklı laflarına söyle devam etti; Genetik bozukluk neticeyi böbrekte kistler oluşmaya başlar. Zamanla kistler gelişir ve basmakalıp böbrek dokusunu sıkıştırarak böbreklerin çalışmasına negatif tesir gösterir. Bu hastalıkların kuşaktan kuşağa kalıtsal yolla geçişi değişik yollarla olabilir. Bu değişiklik aynı zamanda çocukta ortaya çıkan sağlık meselelerinin niteliğini de tesirler.
Polikistik böbrek hastalığının, sıklıkla yetişkin yaşta ortaya çıktığını laflarına ilave eden Doç. Dr. Neşe Bıyıklı, Polikistik Böbrek Hastalığı çocukluk çağında ya da çok ender olarak yeni doğan yarıyılında da görülebilir. Karında kitle, idrar yolu enfeksiyonu, yüksek kan tazyiki ve karaciğer veya pankreas kisti, beyin anevrizması gibi böbrek dışı meseleler bu hastalığın bulguları arasındadır. Ultrason ile her iki böbreğin büyük olduğu ve çok rakamda kist kapsadığı görüntülenir. Anne ya da babanın birinde bu hastalık varsa, çocuklarda hastalık olma ihtimali %50 dir. Tanı, aile hikayesi, muayenehane ve radyolojik tahlil ile konulur. dedi.
Böbreğin kistik hastalıkları mevzusunda anne ve babaların çok dikkatli olması gerektiğini belirten Doç. Dr. Neşe Bıyıklı Gerçeğinde ebeveynlerin fark edebileceği bulgular vardır. Jüvenil nefronoftizi ismini verdiğimiz kistik hastalık, bebeklikte değil, çocuklukta görülür. Büyük çoğunlukla iki ile beş yaş arasındaki çocuklarda çok su içme, çok idrar yapma, anemi, sihrime geriliği ile ortaya çıkar. Gece su içmeye kalkmak, bu bulgulara sıklıkla eşlik eder. Halsizlik ve ciltte solukluk kollanabilir. Ödem, idrar yolu enfeksiyonu, yüksek kan tazyiki, idrarda kan görülmesi gibi yakınmaların bulunmaması vaziyetinde tanı oldukça geç konulabilir. Ergenlik yaşlarında da kronik böbrek noksanlığı büyüyebilir. Göz, karaciğer ya da kemik gibi uzuvlarda da meseleler bu vaziyete eşlik edebilir. Anne ve baba adayları açısından en ehemmiyetli mevzu, hamilelik sırasında kumpaslı izlemlerin, kan testleri ve ultrasonografi ile hastalık taramalarının aksatılmamasıdır. Şayet bebekte böbreğin kistik hastalıklarından birisi varsa, çocuk sıhhati ve hastalıkları uzmanları ve çocuk nefrologları aracılığıyla çok kumpaslı bir biçimde izleminin yapılması gerekir. Bir Hayli hastada reel sağlık meseleyi böbrekteki kistler değil, hipertansiyon veya idrar yolları enfeksiyonları olabilir. Zamanında konulan tanı ve uygun rehabilitasyonlarla, çocuklar meselesiz bir biçimde gelişimlerini sürdürebilirler. Çocukların rehabilitasyonlarının noksansız bir biçimde yapılması mevzusunda da ebeveynlere ehemmiyetli mesullükler düşüyor. dedi.