Paylaş |
|
Tweet |
Dünya Böbrek Günü Kutlanırken, Böbrek Sıhhati Bozulan Birey Rakamı Çoğalıyor,
Erken Teşhis İse Rehabilitasyonunu Kolaylaştırıyor
Dünya Böbrek Günü, Böbrek hastalıkları ve neticesinde büyüyen Kronik Böbrek Yetmezliği mevzusunda kamuoyunda farkındalık yaratmak ve bilinci artırmak için kutlanıyor. Bu çerçevede insan sıhhatinin böbrek sağlığına da bağlı olduğu bilincinin yaygınlaştırılması kastediliyor. Zira bilinçli bireylerde erken teşhis, böbrek yetmezliği rehabilitasyonunu kolaylaştırıyor.
Her sene Mart ayının ikinci perşembesi, doksanı aşkın ülkede, farklı faalliklerle uzmanlar böbrek sıhhati mevzusunda cemiyeti bilgilendiriyor.
Nefroloji uzmanları yüksek tansiyon, şeker hastalığı, fazla kilo, ailede böbrek hastalığı gibi problemlerden en az biltihaba sahip olan şahısların bir böbrek hastalıkları uzmanına başvurmasını ehemmiyetle nasihat ediyorlar. Suskunca çalışan böbreklerimizin ehemmiyetini genellikle başımıza hastalık geldiğinde öğrenebildiğimizi vurguluyorlar.
Türk Nefroloji Derneği bilgilerine göre, böbrekleri kalıcı olarak bozan hastalıklar neticeyi büyüyen Kronik Böbrek Yetmezliği görülme sıklığı hem dünyada hem de ülkemizde büyük bir süratle çoğalıyor. Türkiyede ileri düzeyde Kronik Böbrek Yetmezliğiyle yaşayan hasta rakamının 60.000in üstünde olduğu varsayım ediliyor ve bu hastalar Diyaliz veya Böbrek Nakli ile yaşıyorlar.
Kronik Böbrek Yetmezliği sıklığında senelik %12lik bir çoğalış olduğu ve bu çoğalışın şeker hastalığı ve hipertansiyondaki çoğalış ile paralellik gösterdiği vurgulanıyor. Son senelerde diyalize girmekte olan hastaların %32,5inin şeker hastası, %27sinin ise hipertansiyon hastası olduğu gözlemleniyor.
Toplumda böbrek sıhhati mevzusunda bilinç çoğalıp, şeker hastalığı ve hipertansiyon daha erken teşhis edilirse, bu hastalıkların böbrekleri etkilemesi önlenebilecek. Böylece böbrek hasta rakamının yarıya inmesi ve tamamen iyileştirilebilmesi ya da yavaşlatılabilmesi de muhtemel olacaktır.
Yeterli akışkan almak, enfeksiyonlardan korunmak, hekim nasihatine uymak ve fazla ölçüde tuz gibi böbreklerimiz için hasarlı olan maddelerden uzak durmak, böbrekleri gözetmenin en pratik yolları.
Her iki böbrek de işlevini kaybettiğinde böbrek yerine koyma rehabilitasyonlarına gereksinim dinleniyor. Böbrek yerine koyma rehabilitasyonları Diyaliz ve Böbrek Nakli biçiminde uygulanıyor.
Diyaliz iki cinsli yapılabiliyor; bkocaman karın içinde periton boşluğuna akışkan doldurarak bedenin içinde kanın kendini arınması operasyonu, karın diyalizi, başka bir deyişle Periton Diyalizi, değişiği ise bir makine takviyeyi ile kanın süzülmesi ve atık maddelerin arınılması, başka bir deyişle Hemodiyaliz.
Hekimler, böbreklerin işlevini kaybettiği aşamanın genellikle geri dönüşümsüz olduğunu ehemmiyetle vurguluyor. Bu surattan böbrek hastalıklarının ilk bulgular ortaya çıktığı anda geç kalmadan bir hekime özellikle de bir nefroloji uzmanına böbrek hastalıkları uzmanı başvurması yaşamsal ehemmiyet taşıyor.
Böbrek sıhhatinin bozulması ile alakalı ilk bulgulardan birkaçı:
Genellikle kendini hasta sezmek
Günlük etkinliklere olan alakanın eksilmesi, odaklanmakta veya rahatlamakta eforluk
Bitkinlik ve enerji kaybı
Soluk darlığı
Tat duyusunun / iştahın değişmesi
Gece sık idrara çıkma
Bulantı ve kusma
Libido / seks güdüsünde eksilme
Kaşıntı
Bacakların şişmesi
Bu cins bulgular ortaya çıktığında kesinlikle böbrek hastalıkları uzmanına danışmak gerekir.
İlk bulguların pek çok hastalığın bulguları ile basitçe karışabileceğini de göz önünde yakalamak gerekir.
Diyaliz hastalarında beslenmenin püf noktaları ;
Diyaliz rehabilitasyonu alan hastalarda orta-ciddi seviyelerde beslenme bozukluklarına sıklıkla tesadüfülür. Bu vaziyet hasta yaşam zaman ve niteliğini doğrudan etkilediği için ehemmiyetli bir mesele olarak kabul edilerek, üzerinde ciddi olarak durulmalıdır.
Diyaliz hastalarındaki beslenme bozuklukları hasta, hekim ve diyetisyen işbirliği ile her hastanın kendine özel şartları göz önüne alınarak aşılabilir.