Paylaş |
|
Tweet |
Reflü beslenme stili ile yaşam alışkanlıklarının tertip edilmesi ve lüzum dinlenirse ilaç rehabilitasyonu ile çoğunlukla hakimiyet altında tutulabiliyor. Ancak bazı nedenler var ki bu gidişatta cerrahi müdahale koşul görülüyor!
Millet arasında reflü olarak bilinen gastroözefageal reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması olarak belirleniyor. Ülkemizde her 5 şahıstan bkocamanın meseleyi olan bu hastalık, oluşturduğu yakınmalarla yaşam niteliğini ciddi boyutlarda etkileyebiliyor. Öyle ki hasta gece yüksek yastıkta uyumak zorunda kaldığı ve öksürük krizleri sebebiyle rahat yatamadığı için güne bitkin başlayabiliyor. Hiç bilave etmediği bir anda ani mide gazı çıkışları veya ağız kokusu suratından sosyal yaşamında güç anlar yaşayabiliyor. Reflünün en tipik belirtisi olan midede yanma ile ekşime meseleyi de hastayı canından bezdirebiliyor. Bu hastalık beslenme stili ile yaşam alışkanlıklarına özen gösterildiği ve lüzum dinlendiğinde ilaç rehabilitasyonuna devam edildiği sürece genellikle hakimiyet altında tutulabiliyor. Ancak bazı gidişatlarda işlem koşul görülebiliyor. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Ertuğrul Yaltı, reflü operasyonuna götüren 5 sebebi anlatıyor.
Bu alışkanlıklar reflü sebebi!
Karın içi basıncını artıran mide fıtığı, obezite ve gebelik reflüye zemin hazırlayan etmenler. Ancak bu hastalık aynı zamanda mide kapakçığı eksik çalışan cılız bireylerde de sıklıkla görülüyor. Mide kapakçığının eksik çalıştığı hastalarda fazla ölçüde yemek harcamak, tok karnına uyumak ve mide kapakçığını hafifleten besinleri yemek reflüyü tetikliyor. Mide kapakçığını hafifleten faktörler ise şöyle sıralanıyor:
İçki,
Sigara,
Turşu, limon gibi ekşiler
Yağlı besinler,
Salçalı besinler,
Acı baharatlar.
Reflü operasyonuna götüren 5 neden
1. Mide fıtığı eşlik ediyorsa: Reflü hastalığına sıklıkla mide fıtığı eşlik edebiliyor. Mide fıtığının bazı cinslerinde fıtık boğulması ve acil operasyon tehlikeyi oluyor. Bu cins fıtıklarda reflünün şiddetine bakılmaksızın hastaya operasyon öneriliyor.
2. İlaç rehabilitasyonuna karşın yakınmalar geçmiyorsa: Reflüye bağlı olarak yemek borusunda yanma, ekşime, ağza acı su gelmesi gibi yakınmaları olan hastaların bu yakınmaları genellikle PPI proton pompa inhibitörü denilen, asit imalini eksilten ve aljinat denilen gaviscon gibi yemek borusunun iç yüzeyini gözeten ilaçlarla hakimiyet altına alınabiliyor. Fakat bazı hastalarda tüm perhiz uygulamaları ve ilaçlara karşın yakınmalar devam ediyor. Bu grup hastalar ancak operasyondan fayda görüyor.
3. Yemek borusu içinde doku zararı saptanmışsa: Reflüye bağlı yakınmaları perhiz ve kumpaslı ilaç kullanımıyla hakimiyet altına alınmış olan hastaların hakimiyet endoskopisinde doku zararı ülser veya mukozal tahriş görülebiliyor. Bu hastaların yakınmaları geçmiş de olsa, ilaç rehabilitasyonundan yeterince fayda görmediğine karar veriliyor ve operasyon öneriliyor.
4. Kanserleşmeye doğru giden doku başkalaşımları varsa: Reflü olduğunda yemek borusuna kaçan asit salgısı yemek borusunun iç yüzeyini döşeyen mukozada zarara yol açabiliyor. Bu vaziyet kronik bir gidişata geldiğinde,yemek borusunda barrett olarak nitelendirilen ve kansere dönüşme olasılığı olan farklılıklara yol açıyor. Şayet bir hastada bu cins farklılıklar oluştuysa yemek borusunu reflüye karşı daha iyi gözetmek gerekiyor. Bu gidişatta da operasyon öneriliyor.
5. Hasta devamlı ilaç kullanmak istemiyorsa: Reflü hastalarında perhiz ve ilaçların takviyesiyle yakınmalar geçebiliyor. Bazı hastalar bu ilaçları ömür boyu kullanmak zorunda kalabiliyor. Ömür boyu ilaç kullanmak ya da perhiz yapmak istemeyen hastalar yaşam konforunu çoğaldırmak için kalıcı çözüm arayabiliyor. Bu grup hastalara da operasyon öneriliyor.
Operasyon kesin çözüm sağlıyor
Reflü, laparoskopik cerrahinin büyümelerinden en fazla nasibini alan hastalıklardan bkocaman. Laparoskopik teşebbüs reflü operasyonları için de altın standart haline geldi. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Ertuğrul Yaltı, laparoskopik reflü operasyonundan sonra hastanın genellikle 24 saat sonra sağlık kurumundan taburcu olduğunu belirterek şunları söyledi: Laparoskopik cerrahinin yarattığı konfor sayesinde operasyon rakamlarında çok süratli bir çoğalış oldu. Bunun sebebi ise hastanın kısa zamanda günlük yaşantısına geri dönebilmesi. Operasyondan bir gün sonra günlük yaşantısına dönebilen hasta, 7-10 gün sonra da iş yaşamına başlayabiliyor. 20 günlük bir ardından da yasaklı olan besinler dahil basmakalıp beslenmeye geçebiliyor.
Belirtileri neler?
Mide ve yemek borusunda yanma, ekşime,
Ağza acı su gelmesi,
Yemek sırasında yemek borusunda ağrı, boğazda bir takılma hissi,
Astıma benzer soluk darlığı,
Öksürük, ses kısıklığı,
Ağız kokusu gibi yakınmalar görülüyor.