Paylaş |
|
Tweet |
Anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve atipik yeme bozukluğu hakimiyetsiz yeme en sık karşılaşılan yeme bozukluklarıdır.
Anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve atipik yeme bozukluğu hakimiyetsiz yeme en sık karşılaşılan yeme bozukluklarıdır. Genellikle sosyoekonomik seviyeyi yüksek ailelerde görülürler. Kiloluluktan korkulması, genç kızlarda mankenlere özenti, gelişim meseleleri, psikolojik faktörler sebepleri arasındadır.
Yeme bozuklukları daha çok genç kızlarda görülüyor. Ama dış görünüşün ön tasarıya çıktığı oyunculuk, mankenlik, hosteslik gibi işlere üye bireylerde ve son zamanlarda erkeklerde de bu meseleye tesadüfülüyor.
Cılızlık hastalığı olarak öğrenilen anoreksiya nervoza ve bulimia gibi yeme bozuklukları beyinde kalıcı zararlar vazgeçebiliyor, kilo kaybıyla beraber beyin kütlesinde de eksilme ve beyindeki kimyevi tepkinlerde farklılık olabiliyor.
Açlık hastalığı olarak da adlandırılan anoreksiyada, yiyecek alımına, kiloya ve cılızlığa karşı saplantılı şahıslar cılız olsalar bile yemek yemez ve aç olduklarını yalanlarlar. Çok düşük kalorili beslendikleri için beden ağırlıkları zamanla eksilir. Bu bozukluk genellikle ergenlik yarıyılında başlar vasati 17 yaşında ama seyrek 40 yaşın üzerinde de görülebilir.
Anoreksiyalı bir şahıs kilo almaktan korkar; kiloluluk onlar için kabus gibidir. Daha Önceki kilolarına ya da etraflarında görünüm olarak alkış kazanan bireylerin kilosuna inmek için hedef tanımlar, gün içinde farklı zamanlarda tekerrür tekerrür tartılırlar. Cemiyet içerisinde minik porsiyonlar harcarlar, aç olsalar dahi tok olduklarını söylerler. Kısa zamanda çok fazla kilo verirler. Klasik ölçüde yiyecek harcadıktan sonra mide bulantısı veya şişlik sezerler. Hiperaktif, depresif, ürkek ve dargın olurlar. Gitgide sosyal etraflarını kısıtlarlar. Devamlı spor veya ağır egzersiz yaparlar. Paklik ve ders çalışmayla alakalı takıntılara tesadüfülebilir. Cinsel gelişimlerinde mesele olduğu gibi, birliktesi cinsel gönülsüzlük ve değişik cinsel meseleler de kollanabilmektedir.
Bulimiya nervoza psikolojik orijinli bir hastalıktır. Anormal yeme alışkanlığı ile kendini emin eder. Hasta daha sonra kilo almayı önlemek için uygunsuz tavırlar gösterir, kusar, laksatif ve diüretik ilaçlar alıp, lavman yaparak yediği besinleri çıkarır. Aç kalır ya da fazla egzersiz yapar. Genellikle ergenliğin son veya yetişkinliğin ilk yarıyıllarında görülür.
Bulimiyalı bir şahıs kendini iyi sezmediği, karmaşa ve stres içerisinde olduğu zamanlarda veya perhizlerden sonra fazla açlık duygusuyla tıkınmaya başlar, hafifleme hissinden sonra kabahatlilik duygusuyla yediği besinleri çıkarır. Yemekten sonra ortadan kaybolur ve genellikle banyoya gider. Hastalarda depresif bulgular veya bozukluklar, yüzde 30 unda uyuşturucu madde veya içki bağımlılığı görülebilmektedir. Mide asidinin ağza gelmesi ile diş çürükleri, mide delinmeleri, yaralar, adet kumpassızlıkları görülebilmektedir.
Fazla ve hakimiyetsiz yeme:
Kendini hakimiyet edemeden yeme bir hastalık sayılmaktadır. Fazla kalorili besinler birden harcanır ama bedenden atılmaz. Gece yeme belirtiyi:
Hasta günlük enerjisinin en azından yüzde 25 ini akşam yemeği ile ertesi sabah arasında geçen zamanda almaktadır. Hakimiyet edilemeyen fazla yemek yeme nöbetleri vardır ve obezlerin neredeyse yüzde 30 unda görülmektedir. Hasta sabah uyandığı zaman iyi vaziyettedir; gün içinde ruhsal gidişatı bozulmaktadır. Rehabilitasyon safhası
Yeme bozukluklarının rehabilitasyonu güçtür. Muhtemel olduğunca seri profesyonel destek alınmalıdır. En iyi rehabilitasyon usulü tıbbi, psikolojik ve beslenme konsültasyonunu kapsayan kombine bir çalışma ile asıllaşmaktadır.