Paylaş |
|
Tweet |
Anayurdu Akdeniz ülkeleri olan enginar, toprağı zengin, abuhavayı yumuşak ve nemli olan pek çok ülkede yetiştirilir. Takribî 1 m. uzunluğundaki nebatın toprak üstü kısmı her sene çiçeklenme yarıyılından sonra can verir. Ertesi sene yeni yaprak ve çiçekler verir. Rozetler oluşturan yaprakları derin loplu ve bol tüylü, çiçekleri mor renklidir.
Anayurdu Akdeniz ülkeleri olan enginar, toprağı zengin, abuhavayı yumuşak ve nemli olan pek çok ülkede yetiştirilir. Takribî 1 m. uzunluğundaki nebatın toprak üstü kısmı her sene çiçeklenme yarıyılından sonra can verir. Ertesi sene yeni yaprak ve çiçekler verir. Rozetler oluşturan yaprakları derin loplu ve bol tüylü, çiçekleri mor renklidir.
Ekiminden sonraki dört-sekiz sene içinde rozet demeti giderek kalabalıklaşır, buna bağlı olarak çiçek başlarının büyüklüğü ve niteliği düşer. Nebat bu yaşa geldiğinde kök parçalarından alınan sürgünlerden yeni nebatlar üretilir. Yağlı nebatlar hariç hiçbir sebze veya meyve, mineral bolluğu bakımından enginarla yarış edemez. Bol ölçüde potasyum, kalsiyum ve manganezden başka A, B1 ve C vitaminleri kapsayan enginarın en büyük özelliği karaciğeri arınması ve safranın kolay akışını sağlamasıdır. Romatizmalılara salık verilen enginar, unlu gıdaların sindirimini kolaylaştırdığı gibi idrar söktürücü özelliğe da sahiptir. Perhiz yapanlar için göz arkasını edilemeyecek olan enginarın 100 gramı yalnızca 53 kalori kapsar.
Enginar suyunu netlikle atmayın. İçinde bedelli minerallerin bulunduğu bu suyu çorba imalinde kullanabilirsiniz.
16. asırda yaşayan ve o çağın en ünlü doktorlarından olan Castro yüksek ateşte haşlanmış enginarın suyunu bir hayli hastalığın rehabilitasyonunda kullanırdı. Bir Akdeniz ülkesi olan ülkemizde de bol ölçüde yetişen enginarın yerli çeşitleri arasında şıra, Bayrampaşa, Darıca, sakız enginarlarını sayabiliriz. Karaciğerin en büyük arkadaşı olarak öğrenilen enginarı mevsiminde bolca harcamakta fayda vardır. Mevsiminde en az 60 adet yenen enginarın bedeni tüm hastalıklardan gözettiğine inanılır.
Enginarları gizlerken kararmalarını önlemek için limon suyu ilave edilmiş su dolu bir kapta bekletin. Pişirme sırasında enginarın içine katacağınız bir dilim limon, kararmayı önler.Şayet enginarı kendiniz atayacaksanız sapını pişirmeden az evvel kesin. Zira sapları kesilen enginarlar uzun vakit tazeliğini ve beyazlığını koruyamaz.Enginar saplarını bıçakla keserseniz dibindeki lifleri arınamazsınız. Bu surattan sapını bıçakla kesmek yerine kırın. Daha sonra bir bıçak takviyeyi ile lifleri temizleyin.Enginarın pişip pişmediğini kavramak için, bir çatal ya da bıçağın sivri ucunu bütün ortasına bastırın, şayet bıçak kolayca batıyorsa enginar pişmiş demektir.