Paylaş |
|
Tweet |
Her ne kadar erişkinler içinde dikkat edilmesi gerekilse de büyümekte olan çocuklarda daha dikkatli olmanız gereken cilt bakımı ve çocuğunuzu cilt kanserinden gözetmeniz için dikkat etkeniz gereken hususlar.
Yeni doğmuş bebekler ve çocuklar güneş ışığına karşı oldukça duyarlıdır. Yaz tatiline bu ay, ufak çocuğuyla çıkmayı planlayanlara, güneşderi korunmayla alakalı bir kaç teklifimiz var.
Çocuklar zamanlarının hemen hemen yarısını, caddelerde, bahçelerde güneşe altında oynayarak geçirirler. Bu surattan anne ve babaların çocuğun gereğinden fazla güneş altında kalmasının ne kadar riskli olabileceği mevzusunda bilinçlenmesi gerekir. Araştırmalar, çocuklukta oluşan ciddi güneş yanıklarının, ileride cilt kanserine tutulma tehlikesini çoğaldırdığını gösteriyor.
Çocuğunuzu, cildi yakan ve ihtiyarlatan ultraviyole ışınlardan gözeterek, ileride cilt kanseri olma tehlikesini de eksiltmiş oluyorsunuz. Bundan aşırısı, cilt yanıklarıyla oluşan sancılardan, ten kirlerinden de korunmayı sağlıyorsunuz.
UVA ışınları cildin elastikiyetini eksilterek erken ihtiyarlamasına neden olur. Çocuğun cildi, erişkinlere oranla daha incedir ve dolayısıyla güneşderi daha itinayla korunmayı gerektirir.UVA ışınları cilt yanıkları, çiller ve ten kirlerinden birinci derecede mesuldür. UVA ışınlarının yanı gizeme UVB ışınları da cilt kanserini tehdit eden faktörlerdendir.
Güneşin altında fazla kalan cilt, terleyerek tepki verir. Ancak 3 aylıktan ufak bebekler terleyemezler ve fazla sıcağa maruz kaldıkları takdirde, havale gibi ciddi rahatsızlıklar geçirirler.
Güneş altında fazla kalmak ne kadar hasarlıysa, bir ölçü güneş ışığı da kendimizi zinde ve güçlü sezmemiz için koşul. Güneşli bir günde dışarı çıktığınızda güneş ışınları ten hücrelerine erişerek onları canlandırır, bu da kendimizi daha dinç sezmemizi sağlar. Ayrıca aydınlık ve güneşli bir havada, göz bebeklerimize erişen güneş ışınları, beynimize iyimserlik, canlılık, zindelik komutları verir. Kapalı ve yağmurlu havalarda sebepsizce içimizin bunalması, moralimizin bozulması bundandır. Güneşe çıktığınız saatler ve güneş altında ne kadar kaldığınız, cildinizin hasar görmesi bakımından ehemmiyetlidir. Anne babaların çocuklarını, Nisan ortasından Eylül sonuna kadar güneşderi dikkatle gözetmeleri gerekiyor. Şayet çocuğunuz güneşte 5 dakikadan fazla kalacaksa, 15 -25 arası koruma etmenli bir krem sürün. Yüksek koruma etkeni, cildin üzerine gözetici bir katman biçiminde yayılarak, güneşin hasarlı tesirlerini en aza indirir.
Nisan ve Eylül ayları arası, çocukların en fazla dışarıda müddet geçirip reyin oynadıkları ve güneşin en yakıcı olduğu zamanlardır. Kışın kapalı mekânlarda kalmaya aşina olan cilt, bir alışma devresi geçirmeden ansızın güneşe maruz kalır. Sarih deri rengi olan çocuklar, güneşderi çok seri etkilenirler. Koyu derili çocuklar ise, güneşe karşı daha dayanıklı olmasına rağmen, aynı biçimde yanarlar. Saat 11.00 ile 15.00 arası, güneşin en tepede ve en yakıcı olduğu saatlerdir. Esintili veya bulutlu havalarda bile güneş riskli tesirini gösterebilir, bu surattan güneş kremsiz çocuğunuzu dışarı çıkarmamaya gayret edin.
Farklı etraflar ve havadaki ani metamorfozlar, çocuğunuzun güneş ışınlarına karşı hassasiyetini çoğaldırabilir.
Her ikisi de güneş ışınlarının daha fazla yansımasına ve dolayısıyla plajda güneşlenirken daha fazla yanmamıza neden olurlar. Ayrıca UV ışınlarının suda geçirgenlik özelliği vardır ve suda yüzerken de yanmaya devam edersiniz.
Kar güneş ışınlarının %85 oranında iletilerek cildimize yansımasına neden olur. Kışın kayak için dağa çocuğunuzu da yanınızda götürmek, spor yapması, pak hava alması açısından oldukça bereketli. Ancak güneşderi gözetmek için çok dikkatli davranmanız gerekiyor.
Güneş öğlen saatlerinde bütün tepeye çıkar ve güneş ışınları yeryüzüne her zamankinden 10 kat daha dik ulaşmaya başlarlar.
Yazın tatile çıkacağınız yöreyi tanımlamadan evvel, deniz seviyesine yakınlığını tespit edin. Yükseltiyi düşük bölgelerde, güneşin hasarlı tesirlerini en az sezersiniz.