Paylaş |
|
Tweet |
Migrenin başlıca genç insanların hastalığı olduğuna dikkat toplayan Uzman Dr. Melek Kandemir, bayanlarda erkeklere göre daha fazla görüldüğünü belirtti.
Migren, nörolojik, gastrointestinal ve özerk farklılıkların muhtelif kombinasyonlarda eşlik ettiği hücumlar biçiminde ortaya çıkan bir baş ağrısı bozukluğudur. Migrenin tipik baş ağrısı tek taraflı, zonklayıcı, orta-ağır şiddettedir ve fiziksel etkinlik ile şiddetlenir. Hastaların %90ında bulantı görülürken takribî üçte bir hastada kusma da olur. Hastaların çoğu duyularda duyarlılaşma yaşar; ışık, ses ve kokuya karşı fazla duyarlılık biçiminde ortaya çıkar ve karanlık, suskun bir odada daha rahat sezerler. Beynelmilel Başağrısı Derneği kriterlerine göre tanı için bunların hepsinin olmasına gerek yoktur. Misalin hastaların %40ında ağrı başlangıçtan itibaren iki yanlı olabilir. İlaç uygulanmadıysa ağrı hamleyi genellikle 24 saat içinde sonlanır. Yetişkinlerde 4-72 saat, çocuklarda ise 1-48 saat arasında sürdüğü söylense de günlük pratikte bu vaktin şahsa göre çok değişkenlik gösterdiği görülmektedir. Migren tanısı baş ağrısı özelliklerinin ve ilişkili öteki belirtilerin geriye dönük olarak hasta tarafından hekime anlatılmasından katlanır. Gerekirse destekçi tanı usulleriyle ağrıya sebep olabilecek öteki sebepler yok edilebilir.
Ailenin öteki bireylerinde de görülme ihtimalinin yüksek olması ve hastalığın görece erken yaşlarda başlaması genetik yatkınlığın ehemmiyetli olduğunu göstermektedir. Bir baş ağrısı hastası muhtemelen kendisini baş ağrıdene yatkın kılan yapısal özelliği ailesinden almaktadır. Bayanlardaki hormonal farklılıklar hem nöral hem de vasküler yapıları etkileyerek migren eşiğini daha da düşürür. Migrende beyinsapı seviyesinde nörokimyasal farklılıkların olduğu gösterilmektedir. Migren aurası beyin korteksi boyunca ilerleyen kan akımı eksilmesi ile ilişkilidir. Kalsiyum kanallarındaki işlev kaybı neticeyi serotonin salınımının bozulması sebebiyle migren hücumlarına meyil çoğalmakta veya kendiliğinden sonlandırma mekanizması bozulabilmektedir. Ayrıca migren hastalarının beyin kortekslerinde magnezyum beceriksizliği de görülmektedir. Magnezyum kalsiyum kanalları ile etkileşime girmektedir. Buradaki işlev bozukluğu ise daha sık ve daha şiddetli hamleleri sebep olabilmektedir.
Migren başlıca genç insanların hastalığıdır ve bayanlarda erkeklere göre daha fazla görülür. Yapılan çalışmalarda psikiyatrik rahatsızlığı olanlarda migrenin görülme sıklığının daha fazla olduğu gösterilmiştir. Bu ilişki özellikle major bunalım ve endişe bozukluklarında belirgin ve iki güzergahlı olmaktadır. Migrenliler daha gergin, daha evhamlı ve daha depresif olmaktadırlar. Ayrıca stres, bitkinlik, yaşantısal farklılıklar evlenme, boşanma, yeni işe başlama vb, çok fazla ya da az geçime ağrıyı tetikleyebilmektedir.
Migren rehabilitasyon edilebilir bir hastalıktır. Rehabilitasyon tasarıyı hastaya göre değişir. Hücum sıklığı, şiddeti, şahsın günlük yaşam etkinliklerini etkileme seviyeyi, işi, eşlik eden öteki hastalıkları gibi etmenler değerlendirilerek ilaçların yan tesir profilleri de göz önünde bulundurulup o hastaya uygun rehabilitasyon tasarıyı yapılmaktadır.
Ağrının sıklığı ve şiddeti bireyden şahsa değişir. Bazı hastalarda yalnızca aura biçiminde ağrı olmadan ortaya çıkabilirken bazı hastalarda ağrı o kadar şiddetlidir ki hiçbir şey yapamaz hale kazançlar. Şayet şahsın eşlik eden başka psikolojik şikayetleri varsa kesinlikle destek alması gerekir. Stres de günümüzde ağrı için çok ehemmiyetli bir tetikleyici etken olduğundan şahısların stresle baş etme usulleri ve rahatlama tekniklerini bilmelerinde verimli olacaktır.
Düzenli spor yapmak, hobi gibi hafifletici etkinliklerin serotonin salgısını artırdığı ve metabolizma üzerine pozitif tesirleri olduğu düşünülürse uygun dozlarda bireyi çok yormadan, bitkinlik ve fazla fiziksel etkinlik de ağrıyı tetikler yapılması bereketli olacaktır. Bu etkinlikler stresten uzaklaşmak için de iyi bir yöntemdir.
Ağrıyı birçok faktör veya besin vb tetikleyebilmektedir. Tetikleyici etken bireyler arasında çok değişiklik gösterir. Ehemmiyetli olan şahsın kendi ağrısını tetikleyen şeyi tespit etmesi ve uzak durmasıdır. En ehemmiyetli tetikleyici etmenler; stres, adet yarıyılları, açlık, bitkinlik, fazla fiziksel etkinlik, çok ya da az geçime, lodoslu havalar, yüksek nem oranı, yüksek irtifa, kokular, peynirler, içkili meşrubatlar özellikle kırmızı şarap, narenciye, nitrat ve aspartam kapsayan gıdalardır.
Migren, çocuklarda da görülür. Genellikle mektep çağında görülmeye başlar, yetişkinlik yarıyılında çoğalış gösterir. Bu yaş gruplarına göre daha düşük oranlarda da olsa çocuklarda, mektep evveli yarıyılda da görülür. Epizodik karın ağrısı ve kusma hamleleri olan bir çocukta ileride baş ağrıları ortaya çıkabilir.
Migren, inme, sara, bunalım, panik bozukluk gibi birçok nörolojik ve psikiyatrik hastalıkla birlikte görülebilir. Migren ve öteki eşlik eden hastalıkların ortaya çıkmasında ortak süreçlerin rol oynaması bu hastalıkların birlikte görülmelerini etkilemektedir.