Paylaş |
|
Tweet |
Mekteplerin açılmasıyla birlikte, kalabalık etraflar artıyor, kış enfeksiyonu daha kolay dağılıyor. Enfeksiyona karşı, mikrop aşısı olmak, D vitamini desteği yapmak, omega 3 kullanmak, bol meyve, sebze, tavuk, balık, kırmızı et harcamak ve bol bol su içmek bağışıklık sisteminizi güçlendiriyor.
Prof. Dr. Yonca Tabak, solunum yolları hastalıklarının kış ayları ile aynılaştığını, özellikle mekteplerin açılmasıyla birlikte enfeksiyonun yaygınlaştığını belirtiyor. Soğuk havaların, kapalı civarların, nezle ve virüsten mesul mikroplar için uygun yaşam alanı oluşturduğunu, özellikle alerjik çocukların btümörün çeperinde bulunan özel bir molekülün virüsleri yakaladığını ve btemizlettiğini, bu gidişatın alerjik şahısların hasta olmasını kolaylaştırdığını söylüyor.
Hastalık Nasıl Oluşuyor?
Prof. Dr. Yonca Tabak, alerjik nezlenin çocuklarda evvel btümörün tıkanıklığı ile başladığını, hastalanmasa bile burnu tıkalı olan çocuğun ağzı sarih yattığını ve zaman zaman horladığını, bu gidişatın burnun içindeki çeperde oluşan alerjik ödemden başka bir deyişle şişmeden kaynaklandığını belirtiyor. Bu tabloya, virüslerle büyüyen soğuk algınlığının yarattığı btümörün tıkanıklığı da ilave edildiğinde alerjik çocuğun bu hastalığı atlatmasının olanaksız hale geldiğini vurguluyor. Nezle, grip ve soğuk algınlığı sırasında burnun iki yanındaki sinüs boşluklarının içinde salgı biriktiğini, btümörün tıkanıklığının şiddetli yaşandığı alerjik bireylerde bu salgının dışarı atılamadığını söylüyor. İçeri oksijen girmediği için bu etrafın mikropların üremesini sağladığını ve sinüzit oluşturduğuna sözlerine ilave ediyor.
Prof. Dr. Yonca Tabak, sinüzitin alerjik nezlede ki ehemmiyetine değinerek, çocuklardaki sinüzitün yetişkinlerde olduğu gibi baş sızısı belirtisi göstermediğini, yalnızca btümörün tıkanıklığı, btümörün veya geniz akıntısı biçiminde görüldüğünü söylüyor. Bu tablonun 10 günden uzun sürmesi ile çocuklarda sinüzit tanısının konulduğunu dile getiriyor. Alerjik çocukların kış aylarında çok sık hastalanması, enfeksiyonun göğse inmesi diye tabir edilen astım bronşit saldırılarını oluşturduğunu belirtiyor.
Bağışıklık Sistemini Kuvvetlendirmek İçin;
Prof. Dr. Yonca Tabak, alerjik çocuklarda kış enfeksiyonunun, 10 günde antibiyotiksiz atlatılması ve göğse inmeden ihtiyat alınması gerektiğinin altını çiziyor. Kış gelmeden ve mektepler başlamadan enfeksiyon mukavemetini artıracak bazı ihtiyatlar alınmasını ve bağışıklık sistemini desteklemek gerektiğini vurguluyor.
Mikrop Aşısı
Yakın zamanda tıp camiasının fikir birliğine vardığı ve kış enfeksiyonunun sinüzit oluşmadan ilerlemesini eksilttiği tespit edilen mikrop aşısından faydalanılıyor. Sinüzit etmeni mikropların özlerinden oluşan “Mikrop Aşısı” sonbaharda uygulanır, alerjik çocukların kışı daha iyi geçirmesini sağlar.
D Vitamini
Yeterince güneş görülmeyen kış aylarında ciltte D vitamini birleşimi eksik kalır, yetersizliğinde enfeksiyonlar daha güç atlatılır. D vitamini bağışıklık sistemi için kesinlikle zorunludur. Bu sebeple kış aylarında D vitamini desteği şarttır.
Omega 3
Enfeksiyona karşı mukavemeti çoğaldıran bir öteki madde de omega 3 yağ asitleridir. Balık ve balık yağında bol bulunan bu maddenin kış aylarında çocuklara destek olarak verilmesi bağışıklık istemini güçlendirir.
Beslenme
Beslenme bağışıklık sistemi için çok ehemmiyetlidir. Bol meyve sebze, tavuk, balık, kırmızı et ve hububattan zengin beslenme antioksidan seviyesini çoğaldırarak kışın daha iyi geçmesini sağlar.
Su
En iyi balgam söktürücünün su olduğu düşünüldüğünde çocukların meyve suyu yerine su tüketimi mevzusunda teşvik edilmesi de çok ehemmiyetlidir.