Paylaş |
|
Tweet |
Prolaktin, kimyevi olarak sihrime hormonuna ve plasental laktojene çok yakındır.
Prolaktin, kimyevi olarak sihrime hormonuna ve plasental laktojene çok yakındır. Memelilerde, laktasyondan mesul anahtar hormondur. Hipofizden salgılanan ve kadınlarda laktasyonu sağlayan prolaktin, gebelikte çoğalır. Doğum sonrası süt salgılanmasını yasaklayan öteki hormonların eksilmesi ile laktasyon hakikatleşir. Prolaktin gebelik ve süt vermenin dışında, banal düşük seviyelerinde bulunur 5-16 ng/mL. Adölesans yarıyılında bir ölçü çoğalır. Uyku, egzersiz, hipoglisemi, stres insanlarda prolaktin salgısını çoğaldıran öteki gidişatlardır. Prolaktin salgısı sirkadien ritim gösterir; gece 1 ile sabah 6 saatleri arasında azami seviyededir ve sabah düşerek gün süresince hemen hemen hiç değişmeden o seviyede kalır. Balıklar, sürüngenler ve kuşlarda prolaktinin başka misyonları da olmakla beraber, bunlar yeniden faize ile alakalı işlevlerdir.
Kadın faize sisteminin hormonal regülasyonu 3 seviyede oluşur: Hipotalamus seviyesi, hipofiz seviyesi, overler seviyesi. Hipotalamustan pulsatil olarak salgılanan GnRH, hipotalamo-hipofizer portal sistem aracılığıyla hipofiz ön lobuna taşınır. GnRH tesiriyle hipofizin bazofilik gonadotrop hücrelerinden glikoprotein yapısındaki gonadotropinler FSH ve LH salgılanır. Hipofiz ön lobu, folikül sitümüle edici hormon FSH ve lüteinizan hormonun LH yanı gizeme tiroid sitümüle edici hormon TSH, adrenokortikotropik hormon ACTH, sihrime hormonu GH ve prolaktin de salgılar.
Ön hipofizden prolaktin salgılanması hipotalamus tarafından hakimiyet edilir. Kontrolu sağlayan temel etmen, prolaktin inhibe edici etmendir PİF. Bu maddenin dopamin olduğu anlaşılmıştır. Dopamin ve dopamin agonisti maddelerin, ön hipofizden prolaktin birleşim ve salgılanmasını laktotrop D2 reseptörlerine bağlanarak inhibe ettikleri gösterilmiştir. Dopaminden başka, hipotalamusta prolaktin beraatini inhibe eden peptidik bir etmenin peptidic prolactin -inhibiting factor varlığı kanıtlanmıştır.
Banal prolaktin seviyeyi kadınlarda siklusun her fazında metamorfozlar gösterse de, 16 ng/ml seviyesini aşmaz. Prolaktin serumda ölçülen azami seviyesine korpus luteum fazında erişir. Menarş evveli serum prolaktin seviyesi, reprodüktif fazdaki seviyeden daha düşüktür.
Bu sebeple östrojenlerin prolaktin salgılanmasını uyardığı düşünülebilir. Ön hipofizin laktotropik hücre etkinliği ile seks hormonları arasında yakın bir ilişki olduğu bulunmuştur. Östrojen uygulanmasından sonra, bu hücrelerin rakamı ve prolaktin konsantrasyonu çoğalır. Gebelik sırasında, hipofizin hacmi 2 katına çıkar ve buna bağlı olarak prolaktin seviyeleri kesintisiz çoğalır. Bu gidişat, büyük ihtimalle östrojenin dopamin-antagonistik tesirine bağlıdır.
Sonuç olarak, östrojenler, hipofizde prolaktin imal ve sekresyonunu çoğaldırmalarına karşın, hedef uzuvlarda prolaktin tesirini antagonize ederler.