Paylaş |
|
Tweet |
Tiroit bezinin gelişmelerine guatr diyoruz. Tiroit bezinin büyüklüğü sıhhatli şahıslarda da bazı değişiklikler gösterir.
Tiroit bezinin gelişmelerine guatr diyoruz. Tiroit bezinin büyüklüğü sıhhatli şahıslarda da bazı değişiklikler gösterir. Bu değişikliklerin sebepleri altta açıklanmıştır.
Beyinde bulunan hipofiz bezinden salgılanan TSH hormonu tiroit bezinin gelişmesini tesirler. Fazla salgılanan TSH hormonu tiroit bezini uyararak gelişmesini sağlar. TSH az salgılanırsa bu kere tiroit bezi minik kalır.
Bireyin gıda veya içilen sularla aldığı iyot ölçüyü de tiroit bezi büyüklüğünü etkilemektedir. İyot alımı beceriksiz olunca tiroit bezinde sihrime olmaktadır.
Selenyum elementi de tiroit hormon metabolizmasında ehemmiyetli rol oynar. Selenyum mineralinin az alındığı vaziyetlerde kanda TSH hormonu yükselir, T4 hormonu yükselir, fakat T3 hormonu düşer. İyot yetmezliği ile beraber selenyum noksanlığı varsa iyot yetmezliğine bağlı hastalıklar daha şiddetli olarak ortaya çıkmaktadır.
Pillerde bulunan bir elementtir. Bataryalar içtiğimiz suya karışırsa fazla kadmiyum alınmış olur. Fazla alınan kadmiyum selenyumu bedenden atar. Selenyum tiroit hormonu T4’ü T3’e çeviren enzimin yapısında bulunur. Selenyum olmayınca T3 oluşamaz ve T3 düşüklüğü ve hipotiroidizm denilen tiroit yetmezliği gelişir.
Fazla alınan cıva da hipertiroidizm denilen tiroit bezinin fazla çalışmasına neden olur.
Beden ağırlığı veya büyüklüğü ile tiroit hacmi arasında ilişki vardır. Özellikle bedenin yağsız kısmı ile tiroit hacmi arasında ilişki olduğu gösterilmiştir. Erkeklerde tiroit hacminin bayanlardan fazla olması ise erkeklerin beden ağırlığının daha fazla olması ile açıklanmaktadır.
Doğum rakamı da tiroit bezinin büyüklüğünü tesirler. Gebelikte tiroit hacminde çoğalma olmaktadır. Doğum rakamı çoğaldıkça tiroit hacmi çoğalmaktadır. Bu gidişat özellikle iyot yetmezliği olan bölgelerde daha fazladır.
Sigara içenlerde tiroit bezinin daha büyük olduğu tespit etilmiştir. Sigara içenlerin kanlarında tiroit hormonu yapımını engelleyen tiyosiyanat adlı bir maddenin seviyeyi çoğalır. Artan tiyosiyanat hem kandaki iyotun tiroit bezi tarafından yakalanmasını önler hem de tiroit hormon yaradılışını eksilttiğinden hipofiz bezinden TSH salınımı çoğalarak daha fazla hormon üretilmesi sağlanmaya çalışılır. Artan TSH hormonu ise bu kere tiroit bezinde sihrime yapar. Sigara içenlerde bu sebeple guatr sıklığı daha fazladır.
Tiroit bezinde adet yarıyılına göre bayanlarda farklılıklar olur. Tiroit hacmi iki adet kanaması arasındaki yarıyılın ilk yarısında takribî % 50 kadar çoğalabilmektedir. İki adet arasındaki zamanın ikinci yarısında luteal faz bu çoğalış geriye döner ve bez daha önceki haline döner. Bu volüm farklılıkları östrojen hormonunun tiroit bezindeki kanlanmayı etkilemesine bağlı olarak oluşmaktadır.
Yukarıda sayılan nedenler içinde en ehemmiyetlisi genetik etkenlerdir. Tiroit bezindeki büyüklük % 71 oranında genetik olarak tanımlanmaktadır. Guatrın bazı ailelerde sık görülmesi de bunu desteklemektedir. İyot yetmezliği olmayan bölgelerde tespit etilen guatrın sebebi genetik etkenler başka bir deyişle anne ve babamızdan gelen kalıtımdır.
Alkol fazla içenlerde ise ilginç olarak guatr daha az görülmektedir. İçkinin guatr sıklığını nasıl eksilttiği bütün öğrenilmemektedir; bu büyük ihtimalle içkinin tiroit bezi için direk toksik tesirine bağlıdır.
Doğum hakimiyet hapı kullanan bayanlarda tiroit bezi hacmi daha minik bulunmuştur.
Tiroit bezi gelişmeleri başka bir deyişle guatr 3 biçimde olabilir:
Kolay Guatr: Tiroit hormonları bayağıdır. Bez içinde nodül yoktur. Tiroit bezinde sihrime vardır. Bu sebeple buna kolay guatr ismi verilir.Nodüler Guatr: Tiroit bezi gelişir ancak bez içinde nodül dediğimiz nohut veya leblebi büyüklüğünde yumrular vardır. Nodüler guatrda tiroit hormonları sıradan veya çoğalmış olabilir.Torasik veya Plonjan Guatr: Tiroit bezinin göğüs kafesi içine doğru gelişmesi ve göğüs kafesi içine girmesidir.
Salgıladığı tiroit hormonları sıradan olduğu halde gelişmiş tiroit bezine guatr denir. Tiroit bezinin olduğu gibi gelişmesine düz veya kolay guatr denir. Tiroit bezi içinde nodül dediğimiz yumru biçiminde dokular yoktur. Guatrın içinde nodüller varsa bunlara bu kere nodüler guatr denir
Bir cemiyette 6-12 yaş arası çocukların %5’ten aşırısında kolay guatr varsa buna endemik yaygın guatr denir. Endemik guatr iyot yetmezliği olan bölgelerde sık görülür. Bu oran %5’ten az olursa sporadik seyrek görülen guatr adı verilir. Sporadik guatr ise iyot yeterli bölgelerde görülür. Guatr bayanlarda erkeklerden 4-5 kat daha fazla görülür. Gençlik çağında da kızlarda fazla görülür. Türkiye’de guatr sıklığı bölgelere göre değişmek üzere % 5-56 arasında değişmektedir. Görüldüğü gibi bu çok yüksek bir orandır.
İyot yetmezliği olan bölgelerde guatr daha fazladır. Özellikle dağlık bölgelerde toprakta iyot az olduğundan guatr daha fazla görülür. Öğrenilenin aksine kara lahana yenmesiyle guatr yaradılışı arasında bir ilişki yoktur. Selenyum yetmezliği de ülkemizde ehemmiyetli bir problemdir. Yaptığımız bir çalışmada guatrlı bireylerde selenyum seviyesinin düşük olduğuna tespit ettik. Suda bulunan perklorat ve kadmiyum aşırılığı guatra neden olur. Bataryalarla bulaşmış sularda kadmiyum yüksektir ve guatr ortaya çıkar. Demir noksanlığı olan şahıslarda da guatr sıklığında çoğalış vardır. Ergenlik çağındaki çocuklarda bazen guatr oluşur ve buna adölesan veya ergenlik guatrı denir. Ergenlik yarıyılında artan hormon lüzumunu karşılamak için tiroid bezi azıcık gelişir ve guatr oluşur. Daha sonra bu guatr çoğu çocukta veya gençte kaybolur. Gebelikte ve menopoz yarıyılında da tiroid büyüklüğü çoğalır ve guatr oluşabilir. İyot yetmezliği dünyada en sık guatr sebebidir. İyot yetmezliğine bağlı olarak oluşan guatrda seneler sonra sıklıkla nodül denilen yumru biçiminde kitleler oluşabilir. İyot yetmezliği fazla olan bayanlarda gebe kalma ve çocuk doğurma sıklığı eksilir. İyot yetmezliği üremeyi engelleyebilmektedir. Bu sebeple çocuğu olmayan bayanlarda iyot yetmezliği olup olmadığı incelenmelidir. Guatrın ailesel özellik gösterdiği öğrenilen bir gerçektir. Bazı ailelerde guatr fazla görülür. Yapılan çalışmalar guatr gelişiminde irsiyetsel geçişin iyot beceriksizliği olan bölgelerde yaşayan bayanlarda %39 oranında, iyotun yeterli alındığı bölgelerde yaşayanlarda ise % 82 oranında olduğunu ortaya koymuştur.
İyot yetmezliği,Selenyum yetmezliği,Genetik meyil veya ailede guatr olması,Tiroit bezinin iltihabi hastalıkları Hashimoto veya tiroiditler,Psikiyatrik hastaların kullandığı lityum ilacı,Soya yağı veya fasulyesi fazla yemek,Tiroit hormon yaradılışındaki genetik bozukluklar,Sigara içmek,Demir yetmezliğine bağlı anemiyi olanlar,Gebelik iyot yetmezliği olan bölgelerde,Beyinde bulunan hipofiz bezinden fazla TSH hormonu salgılanması.
Bazen guatr göğse doğru uzanır ve göğüs kafesinin içine girer. Bu guatrlara plonjan guatr veya toraks guatrı denir. Hasta kollarını yukarıya kaldırdığında suratında kızarma veya morarma olursa plonjan guatr var demektir.
İdrarda atılan iyot ölçüyü o bireyin iyot gidişatını gösterir. İdrar iyodu ölçülerek iyot yetmezliğinin şiddeti anlaşılabilir. İyot yetmezliği artıkça guatr sıklığı da çoğalmaktadır. iyot ölçüsüne göre guatr oluşma tehlikeyi şu biçimde tespit etilmiştir: İdrar iyotu hafif derecede yetmezlik gösteriyorsa başka bir deyişle 50-99 g/dl arasında ise bunların %5-20’sinde, orta dereceli iyot yetmezliği varsa idrar iyotu 20-49 g/dl arasında ise bunların % 20-30’unda ve şiddetli iyot yetmezliği varsa idrar iyotu < 20 g/dl olması bu bireylerin % 30'undan aşırısında guatr gelişir.
Guatrlı hastaların çoğunda herhangi bir şikayet yoktur. Guatr çok büyük olursa soluk borusu ve yemek borusuna baskı yaparak öksürük ve soluk darlığı gibi şikayetler yapabilir. İyot yetmezliği fazla ise tiroit bezi yetmezliği başka bir deyişle tiroit hormon salgılanmasında azlık hipotiroidi ve ona bağlı şikayetler olabilir. Hipotiroidi daha sonraki kısımlarda ayrı bir başlık halinde anlatılmıştır. Erken devrede ve çocuklukta yumuşak ve düz bir guatr vardır. Yetişkinlerde ise her zaman guatr içinde nodüller ve kist oluşur. Tiroit hormon muayeneleri genellikle sıradan hudutlar içindedir. Başlangıçta guatr içinde nodül yokken yaşın çoğalmasıyla nodüller ve kist gelişebilir. Volüm çoğaldıkça başka bir deyişle guatr geliştikçe TSH hormonunda eksilme oluşur. Bu hastalarda anti-TPO antikoru kanda yüksekse o zaman guatrın Hashimoto hastalığı sebebiyle geliştiğini düşünürüz
İdrar iyotuna bakılarak iyot yetmezliği olup olmadığı anlaşılır. Ayrıca kanda selenyum seviyeyi ölçülerek noksanlık olup olmadığı anlaşılır. İyot yetmezliği olan bölgedeki guatrlı bireylerde radyoaktif iyot uptake testinde yükseklik, total ve hür T4 hormonlarının sıradan hudutlarda veya bazen düşük, olduğu görülürken, T3 hormon seviyeleri sıradan veya yüksek olabilir. TSH hormon seviyeleri ise sıradan veya yüksek olabilir. Anti-TPO ve anti-TG antikorları iyot yetmezliğine bağlı guatrda negatif iken, Hashimoto tiroiditine bağlı guatr varsa antikorlar yüksek olarak bulunur. Şiddetli iyot yetmezliğinde ise hipotiroidizm denilen tiroit yetmezliği gelişir ki, bu gidişatta TSH hormonu yüksek, T3 ve T4 hormonları sıradan seviyenin altına düşmüştür.
Kolay guatrlı bir hastada iyot yetmezliği varsa iyotlu tuz verilir ve tiroit hormonu ile levotiroksin rehabilitasyonu yapılır. Bu ilaçların dozunu yaşınıza göre ve öbür hastalıklarınızın olup olmadığına göre hekiminiz ayarlar. Bu ilaçların dozunu önerilen dozda almak çok ehemmiyetlidir. Fazla alırsanız hasarı olabilir. Guatrlı bireylerde selenyum noksanlığı varsa selenyumlu ilaçlar verilir. Plonjan guatr dediğimiz göğüs kafesine doğru girmiş guatrlarda hormonlar sıradan ise operasyon yapılır.