Paylaş |
|
Tweet |
Resmi Gazete
Tarih: 01.08.1998; Sayı: 23420
BCERAHATÇİ BVEFAT
Emel, Kapsam, Destek, Tanımlar ve İlkeler
Emel
Madde 1- Bu İdaremelik; temel insan haklarının sağlık hizmetleri sahasındaki yansıması olan ve başta Türkiye Cumhuriyeti Tüzüğü nda, öbür mevzuatta ve enternasyonal meşru metinlerde kabul edilen “hasta hakları”nı somut olarak göstermek ve sağlık hizmeti verilen bütün müessese ve kuruluşlarda ve sağlık müessese ve kuruluşları dışında sağlık hizmeti verilen hallerde, insan haysiyetine yakışır biçimde herkesin “hasta hakları”ndan faydalanabilmesine, hak ihlallerinden korunabilmesine ve gerektiğinde meşru korunma yollarını fiilen kullanabilmesine dair usül ve temelleri tertip etmek emeli ile hazırlanmıştır.
Kapsam
Madde 2- Bu İdaremelik; sağlık hizmeti verilen resmi ve özel bütün müessese ve kuruluşları, bu müessese ve kuruluşlarda veya bunların dışında hizmete katılan her kademedeki ve unvandaki alakalıları ve hizmetten yararlanma hakkını haiz olan bütün bireyleri kapsar.
Meşru Destek
Madde 3- Bu İdaremelik; 3359 rakamlı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu nun 9 uncu maddesinin c bendine ve 181 rakamlı Sağlık Bakanlığı nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Kararında Kararname nin 43 namcı maddesine sabredilerek hazırlanmıştır.
Tanımlar
Madde 4- Bu İdaremelik te geçen tabirlerden;
a Bakanlık: Sağlık Bakanlığı nı,
b Hasta: Sağlık hizmetlerinden yararlanma lüzumu bulunan kimseyi,
c Personel: Hizmetin, resmi veya özel sağlık müesseselerinde ve kuruluşlarında veya serbest olarak sunulmasına bakılmaksızın, sağlık hizmetinin verilmesine iştirak eden bütün sağlık işleri üyelerini ve sağlık işleri mensubu olmasa bile sağlık hizmetinin verilmesine mesul olarak iştirak eden kimseleri,
d Sağlık müessese ve kuruluşu: Ulusal Korunma Bakanlığı na ait olanlar hariç olmak üzere, sağlık hizmeti verilen resmi veya özel bütün müessese ve kuruluşlar ile tababet icra edilen bütün yerleri,
e Hasta hakları: Sağlık hizmetlerinden yararlanma lüzumu bulunan bireylerin, sırf insan olmaları sebebiyle sahip bulundukları ve T.C. Tüzüğü,
enternasyonal andlaşmalar, kanunlar ve öbür mevzuat ile güvence altına alınmış bulunan haklarını,
ifade eder.
İlkeler
Madde 5- Sağlık hizmetlerinin sunulmasında alttaki prensiplere uyulması koşuldur:
a Bedeni, ruhi ve sosyal istikametten bütün bir iyilik hali içinde hayata hakkının, en temel insan hakkı olduğu, hizmetin her aşamasında her zaman gözönünde bulundurulur.
b Herkesin hayata, parasal ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkını haiz olduğu ve hiçbir merci veya kimsenin bu hakkı ortadan kaldırmak yetkisinin olmadığı bilinerek, hastaya insanca muamelede bulunulur.
c Sağlık hizmetinin verilmesinde, hastaların, ırk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasi görüş, felsefi inanç ve ekonomik ve sosyal vaziyetleri ile sair değişiklikleri dikkate alınamaz. Sağlık hizmetleri, herkesin basitçe ulaşabileceği biçimde tasarlanıp tertip edilir.
d Tıbbi lüzumluluklar ve kanunlarda yazılı haller dışında, rızası olmaksızın şahsın beden bütünlüğüne ve öbür şahsiyet haklarına dokunulamaz.
e Şahıs, rızası ve Bakanlığın izni olmaksızın tıbbi araştırmalara tabi tutulamaz.
f Kanun ile izin edilen haller ile tıbbi lüzumluluklar dışında, hastanın özel hayatının ve aile hayatının gizliliğini değilemez.
İKİNCİ BVEFAT
Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Hakkı
Adalet ve Hakkaniyete Uygun Olarak Yararlanma
Madde 6- Hasta,adalet ve hakkaniyet prensipleri çerçevesinde sağlıklı yaşamanın teşvik edilmesine müteveccih faaliyetler ve gözetici sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere, sağlık hizmetlerinden lüzumlarına uygun olarak yararlanma hakkına sahiptir. Bu hak, sağlık hizmeti veren bütün müessese ve kuruluşlar ile sağlık hizmetinde görev alan personelin adalet ve hakkaniyet prensiplerine uygun hizmet verme mükellefliklerini de kapsar.
Balaka İsteme
Madde 7- Hasta, sağlık hizmetlerinden nasıl faydalanabileceği mevzusunda balaka isteyebilir. Bu hak, hangi sağlık kuruluşundan hangi koşullara göre faydalanılabileceğini, sağlık müessese ve kuruluşları tarafından verilen her türlü hizmet ve ihtimalin neler olduğunu ve başvuru edilen kuruluşta verilen sağlık hizmetlerinden yararlanma usulüne bilme haklarını da kapsar.
Bütün sağlık müessese ve kuruluşları, hastayı bcerahatçi fıkra uyarınca bilgilendirmek için yeterli teknik teçhizatı haiz bkocamanımı oluşturmak; bu bkocamanımda, hastaya kesin ve yeterli balaka verebilecek kalite ve ehliyete sahip personeli daimi olarak istihdam etmek ve hastanın lüzumu olan birimlere basitçe ulaşabilmesini temin etmek üzere, kuruluşun uygun yerlerinde bilgilendirici tabela, broşür ve işaretler bulundurmak gibi tedbirleri almak zorundadırlar.
Sağlık Kuruluşunu Seçme ve Değiştirme
Madde 8- Hasta; tabi olduğu mevzuatın öngördüğü usül ve koşullara uyulmak kaydı ile, sağlık müessese ve kuruluşunu seçme ve seçtiği sağlık kuruluşunda verilen sağlık hizmetinden yararlanma hakkına sahiptir.
Mevzuat ile belirlenmiş sevk sistemine uygun olmak koşulu ile hasta sağlık kuruluşunu değiştirebilir. Ancak,kuruluşu değiştirmenin hayati riske yolaçıp açmayacağı ve hastalığının daha da ağırlaşıp ağırlaşmayacağı hususlarında hastanın tabip tarafından aydınlatılması ve hayati risk bakımından sağlık kuruluşunun değiştirilmesinde tıbben mahzur görülmemesi temeldir.
Acil vak alar dışında, rastgele bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olup da mevzuatın öngördüğü sevk zincirine uymayanlar aradaki fiyat farkını kendileri karşılar.
Hastanın sağlık kuruluşunda kalmasında tıbben fayda bulunmayan veya bir başka sağlık kuruluşuna nakli zorunlu olan hallerde, vaziyet hastaya veya 15 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şahıslara açıklanır. Nakilden evvel, gereken balakalar nakil talebinde bulunulan veya tıbben uygun görülen sağlık kuruluşuna, sevkeden kuruluş veya mevzuatla belirlenen yetkililerce verilir. Her iki vaziyette de hizmetin topallamadan ve aralıksız olarak verilmesi temeldir.
Personeli Tanıma, Seçme ve Değiştirme
Madde 9- Hastaya talebi halinde, kendisine sağlık hizmeti verecek veya vermekte olan tabiplerin ve öbür personelin kimlikleri, görev ve unvanları hakkında balaka verilir.
Mevzuat ile belirlenmiş usüllere uyulmak koşulu ile hastanın, kendisine sağlık hizmeti verecek olan personeli serbestçe seçme, rehabilitasyonu ile ilgilenen tabibi değiştirme ve başka tabiplerin konsültasyonunu istemek hakkı vardır.
Personeli seçme, tabibi değiştirme ve konsültasyon isteme hakları kullanıldığında, mevzuat ile belirlenen fiyat farkı, bu hakları kullanan hasta tarafından karşılanır.
Öncelik Sırasının Belirlenmesini İsteme
Madde 10- Sağlık kuruluşunun hizmet verme ihtimallerinin beceriksiz veya hudutlu olması sebebiyle sağlık hizmeti talebi zamanında karşılanamayan hallerde, hastanın, öncelik hakkının tıbbi kriterlere dayalı ve objektif olarak belirlenmesini istemek hakkı vardır.
Acil ve adli vak alar ile yaşlılar ve özürlüler hakkında öncelik sırasının belirlenmesinde alakalı mevzuat kararları uygulanır.
Tıbbi Gereklere Uygun Teşhis, Rehabilitasyon ve Bakım
Madde 11- Hasta, çağdaş tıbbi balaka ve teknolojinin gereklerine uygun olarak teşhisinin konulmasını, rehabilitasyonunun yapılmasını ve bakımını istemek hakkına sahiptir.
Tababetin prensiplerine ve tababet ile alakalı mevzuat kararlarına ters veya kandırıcı mahiyette teşhis ve rehabilitasyon yapılamaz.
Tıbbi Zorunluluklar Dışında Müdahale Yasağı
Madde 12- Teşhis, rehabilitasyon veya korunma kastı olmaksızın, vefata veya hayati riske yolaçabilecek veya beden bütünlüğünü ihlal edebilecek veya akli veya bedeni mukavemeti azaltabilecek hiçbir şey yapılamaz ve arz da edilemez.
Ötenazi Yasağı
Madde 13- Ötenazi yasaktır.
Tıbbi gereklerden bahisle veya her ne suretle olursa olsun, hayat hakkından bırakılamaz. Kendisinin veya bir başkasının talebi olsa dahil, kimsenin hayatına son bilgilemez.
Tıbbi Özen Gösterilmesi
Madde 14- Personel, hastanın gidişatının gerektirdiği tıbbi özeni gösterir. Hastanın hayatını kurtarmak veya sıhhatini gözetmek olası olmadığı takdirde bile, ıstırabını eksiltmeye veya dindirmeye çalışmak zorunludur.
ÜÇÜNCÜ BVEFAT
Sağlık Vaziyeti İle Alakalı Balaka Alma Hakkı
Genel Olarak Balaka İsteme
Madde 15- Hasta; sağlık vaziyetini, kendisine uygulanacak tıbbi operasyonları, bunların bereketleri ve muhtemel mahzurları, seçenek tıbbi müdahale usülleri, rehabilitasyonun kabul edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek muhtemel neticeleri ve hastalığın seyri ve sonuçları mevzusunda laflı veya yazılı olarak balaka istemek hakkına sahiptir.
Sağlık vaziyeti ile alakalı gereken balakayı, bizzat hasta veya hastanın minik, temyiz kudretinden yoksun veya kısıtlı olması halinde velisi veya vasisi isteyebilir. Hasta, sağlık vaziyeti hakkında balaka almak üzere bir başkasına da yetki verebilir. Gerek görülen hallerde yetkinin belgelendirilmesi istenilebilir.
Hasta, rehabilitasyonu ile ilgilenen tabip dışında bir başka tabipten de sağlık vaziyeti hakkında balaka alabilir.
Kayıtları Analiz
Madde 16- Hasta, sağlık vaziyeti ile alakalı balakalar bulunan dosyayı ve kayıtları, doğrudan veya vekili veya kanuni temsilcisi taşıtı ile inceleyebilir ve bir suretini alabilir. Bu kayıtlar, yalnızca hastanın rehabilitasyonu ile doğrudan alakalı olanlar tarafından görülebilir.
Kayıtların Düzenlenmesini İsteme
Madde 17- Hasta; sağlık müessese ve kuruluşları nezdinde bulunan kayıtlarında yetersiz, belirsiz ve kusurlu tıbbi ve kişisel balakaların bitirilmesini, açıklanmasını, düzenlenmesini ve son sağlık vaziyeti ve kişisel gidişatına uygun hal e getirilmesini isteyebilir.
Bu hak, hastanın sağlık vaziyeti ile alakalı raporlara itiraz ve aynı veya başka müessese ve kuruluşlarda sağlık vaziyeti hakkında yeni rapor tertip edilmesini isteme haklarını da kapsar.
Balaka Vermenin Usulü
Madde 18- Balaka, gerektiğinde çevirmen kullanılarak, hastanın anlayabileceği biçimde, tıbbi terimler olası olduğunca kullanılmadan, kararsız ve kuşkuya yer verilmeden ve hastanın ruhi gidişatına uygun ve nazik bir ifade ile verilir.
Balaka Verilmesi Caiz Olmayan ve Tedbir Alınması Gereken haller
Madde 19- Hastanın manevi yapısı üzerinde fena tesir yapmak suretiyle hastalığın çoğalması ihtimalinin bulunması ve hastalığın seyrinin ve neticesinin korkunç görülmesi hallerinde, teşhisin saklanması caizdir.
Hastaya veya yakınlarına, hastanın sağlık vaziyeti hakkında balaka verilip verilmemesi, yukarıyadaki fıkrada belirtilen koşullar çerçevesinde tabibinin
takdirine bağlıdır.
Rehabilitasyonu olmayan bir teşhis, ancak bir tabip tarafından ve bütün bir tedbir içinde hastaya hissettirilebilir veya bildirilebilir. Hastanın aksi doğrultuda bir talebinin bulunmaması veya açıklanacağı bireyin evvelden belirlenmemesi halinde, böyle bir teşhis ailesine bildirilir.
Balaka Verilmesini Menetme
Madde 20- Alakalı mevzuat kararlarına ve hastalığın mahiyetine göre yetkili mercilerce alınacak tedbirlerin gerektirdiği haller dışında; hasta, sağlık vaziyeti hakkında kendisine veya ailesine veya yakınlarına balaka verilmemesini isteyebilir.
DÖRDÜNCÜ BVEFAT
Hasta Haklarının Korunması
Mahremiyete Saygı Gösterilmesi
Madde 21- Hastanın, mahremiyetine saygı gösterilmesi temeldir. Hasta mahremiyetinin korunmasını sarihçe arz da edebilir. Her türlü tıbbi müdahale, hastanın mahremiyetine saygı gösterilmek suretiyle icra edilir.
Mahremiyete saygı gösterilmesi ve bunu istemek hakkı;
a Hastanın, sağlık vaziyeti ile alakalı tıbbi değerlendirmelerin saklılık içerisinde yürütülmesini,
b Tetkikin, teşhisin, rehabilitasyonun ve hasta ile doğrudan teması gerektiren öbür operasyonların makül bir saklılık etrafında reelleştirilmesini,
c Tıbben mahzur olmayan hallerde yanında bir yakınının bulunmasına izin verilmesini,
d Rehabilitasyonu ile doğrudan alakalı olmayan kimselerin, tıbbi müdahale sırasında bulunmamasını,
e Hastalığın mahiyeti gerektirmedikçe hastanın kişisel ve ailevi hayatına müdahale edilmemesini,
f Sağlık tüketmelerinin kaynağının saklı yakalanmasını, kapsar.
Vefat vakayı, mahremiyetin bozulması hakkını vermez
Eğitim verilen sağlık müessese ve kuruluşlarında, hastanın rehabilitasyonu ile doğrudan alakalı olmayanların tıbbi müdahale sırasında bulunması zorunlu ise; evvelden veya rehabilitasyon sırasında bunun için hastanın ayrıca rızası alınır.
Rıza Olmaksızın Tıbbi Ameliyeye Tabi Yakalanmama
Madde 22- Kanunda gösterilen ayrıcalıklar hariç olmak üzere, kimse, rızası olmaksızın ve verdiği rızaya uygun olmayan bir biçimde tıbbi ameliyeye tabi tutulamaz.
Bir kabahat işlediği veya buna iştirak ettiği kuşkusu altında bulunan şahsın işlediği kabahatin muhtemel ispatlarının, kendisinin veya mağdurun bedeninde olduğu düşünülen hallerde; bu kanıtların ortaya çıkarılması için maznunun veya mağdurun tıbbi ameliyeye tabi yakalanması, dominantın kararına bağlıdır.
Gecikmesinde mahzur bulunan hallerde bu ameliye, cumhuriyet savcısının talebi üzerine yapılabilir.
Balakaların Saklı Yakalanması
Madde 23- Sağlık hizmetinin verilmesi sebebiyle edinilen balakalar, kanun ile izin edilen haller dışında, hiçbir biçimde açıklanamaz.
Şahsın rızadene dirense bile, şahsiyet haklarından bütünüyle bırakılması, bu hakların başkalarına devri veya fazla biçimde sınırlanması sonucunu doğuran hallerde balakanın açıklanması, bunları açıklayanın meşru mesullüğünü kaldırmaz.
Meşru ve ahlaki istikametten geçerli ve haklı bir sebebe katlanmaksızın hastaya hasar verme ihtimali bulunan balakanın ifşa edilmesi, personelin ve öbür kimselerin meşru ve cezai mesullüğünü de gerektirir.
Araştırma ve eğitim emeli ile yapılan faaliyetlerde de hastanın kimlik balakaları, rızası olmaksızın açıklanamaz.
BEŞİNCİ BVEFAT
Tıbbi Müdahalede Hastanın Rızası
Hastanın Rızası ve İzin
Madde 24- Tıbbi müdahalelerde hastanın rızası gerekir. Hasta minik veya mahcur ise velisinden veya vasisinden izin alınır. Hastanın, velisinin veya vasisinin olmadığı veya hazır bulunamadığı veya hastanın ifade gücünün olmadığı hallerde, bu koşul aranmaz.
Kanuni temsilci tarafından muvafakat verilmeyen hallerde, müdahalede bulunmak tıbben zorunlu ise, velayet ve vesayet altındaki hastaya tıbbi müdahalede bulunulabilmesi; Türk Medeni Kanunu nun 272 nci ve 431 inci maddeleri uyarınca duruşma kararına bağlıdır.
Kanuni temsilciden veya duruşmadan izin alınması zaman gerektirecek ve hastaya şipşak müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati uzuvlarından birisi tehdit altına girecek ise, izin koşulu aranmaz.
Üçüncü fıkrada belirtilen ve hayatı veya hayati uzuvlardan bkocamanını tehdit eden acil haller haricinde, rızanın her zaman geri alınması muhtemeldir.
Rızanın geri alınması, hastanın rehabilitasyonu yalanlaması anlamına kazanç.
Rızanın müdahale başladıktan sonra geri alınması, ancak tıbbi istikametten mahzur bulunmaması koşuluna bağlıdır.
Rehabilitasyonu Yalanlama ve Durdurma
Madde 25- Kanunen lüzumlu olan haller dışında ve doğabilecek negatif neticelerin mesullüğü hastaya ait olmak üzere; hasta kendisine uygulanması tasarlanan veya uygulanmakta olan rehabilitasyonu yalanlamak veya durdurulmasını istemek hakkına sahiptir. Bu halde, rehabilitasyonun uygulanmamasından doğacak neticelerin hastaya veya kanuni temsilcilerine ya da yakınlarına anlatılması ve bunu gösteren yazılı belge alınması gerekir.
Bu hakkın kullanılması, hastanın sağlık kuruluşuna tekerrür müracaatinde hasta aleyhine kullanılamaz.
Ufağın veya Mahcurun Tıbbi Müdahaleye İştiraki
Madde 26- Kanuni temsilcinin muvafakatinin gerektiği ve yeterli olduğu hallerde bile, olası olduğu miktarda minik veya mahcur olan hastanın dinlenmesi suretiyle tıbbi müdahaleye iştiraki sağlanır.
Alışılmış Olmayan Rehabilitasyon Usullerinin Uygulanması
Madde 27- Muayenehane veya laboratuar tetkikleri neticesinde bilinen olağan rehabilitasyon metodlarının hastaya fayda vermeyeceğinin sabit olması ve daha evvel deney hayvanları üzerinde yeter derecede tecrübe edilmek suretiyle bereketli tesirlerinin anlaşılması ve hastanın rızasının bulunması koşulları birlikte mevcut olduğunda, bilinen olağan rehabilitasyon metodları yerine başka bir rehabilitasyon usulü uygulanabilir. Ayrıca, bilinen olağan rehabilitasyon metodu dışındaki bir metodun uygulanabilmesi için, hastaya bereketli olacağının ve bu rehabilitasyonun bilinen olağan rehabilitasyon usullerinden daha namüsait netice vermeyeceğinin muhtemel olması da koşuldur.
Evvelce tecrübe edilmemiş bir tıbbi rehabilitasyon ve müdahale usulü, ancak hasar vermeyeceğinin ve hastayı kurtaracağının salt olarak öngörülmesi halinde yapılabilir.
Altıncı Bvefat da yeralan kararlar gizlidir.
Rızanın Biçimi ve Geçerliliği
Madde 28- Mevzuatın öngördüğü ayrıcalıklar dışında, rıza rastgele bir şekle bağlı değildir.
Hukuka ve nezakete ters olarak alınan rıza kararsızdır ve bu biçimde alınan rızaya sabredilerek müdahalede bulunulamaz.
Uzuv ve Doku Alınmasında Rıza
Madde 29- 18 yaşından minik ve mümeyyiz olmayanlardan uzuv ve doku alınamaz. Bu koşulları tamam olanlardan teşhis, rehabilitasyon ve bilimsel emeller ile uzuv veya doku alınması, 2238 rakamlı Uzuv ve Doku Alınması, Saklanması ve NakliHakkında Kanun un 6 ncı maddesinde öngörülen yazılı biçim koşuluna tabidir. Ölüden uzuv ve doku alınma koşulu ve cesetlerin bilimsel araştırma için muhafazası hususunda 2238 rakamlı Kanun un 14 namcı maddesi kararları gizlidir.
Aile Tasarlanması Hizmetleri ve Gebeliğin Sona Erdirilmesi
Madde 30- Alakalının rızası mevcut olsun veya olmasın, Bakanlık tarafından tespit edilmiş olanlar dışındaki ilaç ve taşıtlar aile tasarılaması hizmetlerinde kullanılamaz.
Gebeliğin sona erdirilmesi, 2827 rakamlı Popülasyon Tasarılaması Hakkında Kanun ile öngörülen koşullara tabidir.
Sterilizasyon ve gebeliğin sona erdirilmesi hallerinde, hastanın rızası ile evli ise eşinin de rızası lüzumludur.
Rızanın Kapsamı
Madde 31- Rıza alınırken hastanın veya kanuni temsilcisinin tıbbi müdahalenin mevzusu ve neticeleri hakkında bilgilendirilip aydınlatılması temeldir.
Hastanın, uygulanacak tıbbi müdahale için verdiği rıza, bu müdahalenin gerektirdiği sair tıbbi operasyonları da kapsar. Ancak, tıbbi operasyonların uygulanmasında, bu İdaremelik te ve öbür mevzuatta belirlenen hakların ihlal edilmemesi için azami ihtimam gösterilir.
ALTINCI BVEFAT
Tıbbi Araştırmalar
Tıbbi Araştırmalarda Rıza
Madde 32- Hiç kimse; Bakanlığın izni ve kendi rızası bulunmaksızın, tecrübe, araştırma veya eğitim emelli hiçbir tıbbi müdahale mevzusu yapılamaz.
Tıbbi araştırmalardan bilave edilen tıbbi fayda ve cemiyet çıkarı, üzerinde araştırma yapılmasına rıza gösteren gönüllünün hayatından ve beden bütünlüğünün korunmasından üstün tutulamaz.
Tıbbi araştırmalar, yalnızca, mevzuata göre araştırmada bulunmayan yetkili ve yeterli tıbbi balaka ve tecrübeyi haiz olan personel tarafından, mevzuat ile belirlenmiş bulunan yerlerde yürütülür.
Gönüllünün tıbbi araştırmaya rıza göstermiş olması, bu araştırmada görev alan personelin mesullüğünü ortadan kaldırmaz.
Gönüllünün Korunması ve Bilgilendirilmesi
Madde 33- Araştırmalarda, gönüllünün sıhhatine ve öbür şahsiyet haklarına hasar verilmemesi için gereken bütün tedbirler alınır. Araştırmanın gönüllüye vereceği muhtemel hasarlar evvelden tespit edilemediği takdirde; gönüllü, rızası bulunsa bile, araştırma mevzusu yapılamaz.
Gönüllü; araştırmanın kastı, usulü, muhtemel bereketleri ve hasarları ve araştırmaya iştirak etmekten vazgeçebileceği ve araştırmanın her aşamasında başlangıçda verdiği rızayı geri alabileceği hususlarında, evvelden yeterince bilgilendirilir.
Rıza Alınmasının Usülü ve Biçimi
Madde 34- Tıbbi araştırma hakkında yeterince bilgilendirilmiş olan gönüllünün rızasının parasal veya manevi hiçbir baskı altında olmaksızın, tamamen serbest istemine sabredilerek alınmasına azami ihtimam gösterilir.
Tıbbi araştırmalarda rıza yazılı biçim koşuluna tabidir.
Ufakların ve Mümeyyiz Olmayanların Vaziyeti
Madde 35- Reşit ve mümeyyiz olmayanlara, kendilerine bereketi olmadan, sırf tıbbi araştırma emeli güden tıbbi müdahaleler hiçbir surette tatbik edilemez. Bereketleri bulunması koşulu ile reşit ve mümeyyiz olmayanlar üzerinde tıbbi araştırma yapılması, velilerinin veya vasilerinin rızadene bağlıdır.
Kanuni temsilci tarafından muvafakat verilmeyen hallerde, 24 namcı maddenin ikinci fıkrası kararı uygulanır.
İlaç ve Terkiplerin Araştırma Emeliyle Kullanımı
Madde 36- Özel mevzuatına göre izin veya ruhsat alınmış olsa bile, sırf tıbbi araştırma emeli ile hasta üzerinde kendi rızası ve Bakanlığın izni bulunmaksızın hiçbir ilaç ve terkip kullanılamaz.
İlaç ve terkiplerin tıbbi araştırmada kullanımı, 29/11/1993 tarihli ve 21480 rakamlı Resmi Gazete de yayımlanan İlaç Araştırmaları Hakkında İdaremelik kararlarına tabidir.
YEDİNCİ BVEFAT
Öbür Haklar
Güvenliğin Sağlanması
Madde 37- Herkesin, sağlık müessese ve kuruluşlarında güvenlik içinde olmayı bekleme ve bunu istemek hakları vardır.
Bütün sağlık müessese ve kuruluşları, hastaların ve ziyaretçi ve refakatçi gibi yakınlarının can ve mülk güvenliklerinin korunması ve sağlanması için zorunlu tedbirleri almak zorundadırlar.
Tutuklu ve kararların sağlık müessese ve kuruluşlarında muhafazaları ile alakalı özel mevzuat kararları gizlidir.
Dini Vecibeleri Yerine Getirebilme ve Dini Hizmetlerden Yararlanma
Madde 38- Sağlık müessese ve kuruluşlarının ihtimalleri miktarında hastalara dini vecibelerini serbestçe yerine getirebilmeleri için gereken tedbirler alınır.
Müessese hizmetlerinde topallamalara sebebiyet verilmemek, başkalarını rahatsız etmemek ve personelce tertip edilip yürütülen tıbbi rehabilitasyona hiç bir biçimde müdahalede bulunulmamak koşulu ile hastalara dini telkinde bulunmak ve onları manevi istikametten desteklemek üzere arzları halinde, dini inançlarına uygun olan din görevlisi davet edilir. Bunun için, sağlık müessese ve kuruluşlarında uygun zaman ve mekan belirlenir.
İfadeye muktedir olmayıp da dini inancı bilinen ve kimsesiz olan agoni halindeki hastalar için de, arz koşulu aranmaksızın, dini inançlarına uygun olan din görevlisi çağrılır.
Bu hakların nasıl ve ne zaman kullanılacağı ve bu mevzuda alınacak tedbirler, sağlık kuruluşunun çalışma usul ve temellerini gösteren mevzuatta ayrıca tertip edilir.
Beşeri Bedellere Saygı Gösterilmesi ve Ziyaret
Madde 39- Hasta, şahsiyet kıymetlerine uygun bir biçimde ve etrafta sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptir.
Sağlık hizmetlerinde görev alan bütün personel; hastalara, yakınlarına ve ziyaretçilere güleryüzlü, nazik, şefkatli ve sağlık hizmetleri ile alakalı mevzuat ve bu İdaremelik kararlarına uygun biçimde davranmak zorundadır.
Sağlık hizmetlerinin her aşamasında, hastalara, onların bedeni ve ruhi vaziyetleri dikkate alınarak, hangi operasyonun neden ve nasıl yapıldığı, yapılacağı ve bilave ettirilmeleri sözkonusu ise, bilave ettirilmenin sebepleri hususunda zorunlu ve yeterli balaka verilir.
Sağlık müessese ve kuruluşlarında, insan haysiyetine yakışır gereken her türlü hijyenik koşulların sağlanması, hengamenin ve rahatsız edici öbür bütün etmenlerin bertaraf edilmesi temeldir. Gerektiğinde, bu hususlar hasta tarafından arz mevzusu yapılabilir.
Hasta ziyaretçilerinin kabul edilmesi, müessese veya kuruluşca belirlenen usul ve temellere uygun olarak ve hastaların huzur ve sükunlarını bozacak fiil ve davranışlara sebebiyet vermeyecek biçimde reelleştirilir ve bu mevzuda gereken tedbirler alınır.
Refakatçi Bulundurma
Madde 40- Tetkik ve rehabilitasyon sırasında hastaya destekçi olmak üzere; mevzuatın ve müessese ihtimallerinin elverdiği ve hastanın sağlık gidişatının gerektirdiği miktarda, rehabilitasyondan mesul olan tabibin uygun görmesine bağlı olarak, refakatçi bulundurulması istenebilir.
Bu hakkın nasıl ve ne zaman kullanılacağı ve bu mevzuda alınacak tedbirler, sağlık müessese ve kuruluşunun çalışma usül ve temellerini gösteren mevzuata ayrıca tertip edilir.
Hizmetin Sağlık Müessese ve Kuruluşu Dışında Verilmesi
Madde 41- Hastalar, alttaki hallerde sağlık hizmetlerinden bulundukları yerlerde de faydalanabilirler:
a Gözetici sağlık hizmetlerinin verilmesinde,
b Tıbbi sebeplerden dolayı sağlık kuruluşuna bizzat gidilemeyen veya götürülemeyen hallerde,
c Tabii afetler gibi inanılmaz hallerde.
Hizmetin sağlık kuruluşu dışında verilmesi ile alakalı usul ve temeller, Bakanlık tarafından ayrıca tertip edilir.
SEKİZİNCİ BVEFAT
Mesullük ve Meşru Korunma Yolları
Başvuru, Şikayet ve Dava Hakkı
Madde 42- Hastanın ve hasta ile alakalı bulunanların, hasta haklarının ihlali halinde, mevzuat çerçevesinde her türlü başvuru, şikayet ve dava hakları vardır.
Sağlık Müessese ve Kuruluşlarının Mesullüğü
Madde 43- Hasta haklarının ihlali halinde, personeli istihdam eden müessese ve kuruluş aleyhine parasal veya manevi ya da hem parasal ve hem de manevi tazminat davası açılabilir.
Ancak, aleyhine dava açılacak merciin kamu müessese ve kuruluşu olması halinde;
a 2577 rakamlı Yönetimsel Suçlama Usulü Kanunu nun 12 nci maddesine göre; hakkın bir yönetimsel operasyon dolayısı ile ihlal edilmesi halinde alakalılar, doğrudan doğruya bütün yargı davası veya iptal ve bütün yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk evvel iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine dava açma süresi içerisinde bütün yargı davası açabilirler.
b Aynı Kanun un 13 namcı maddesi uyarınca, hasar verici eylemin bilindiği tarihten itibaren en geç bir sene içinde parasal ve manevi tazminat olarak istenilen tazminat ölçüyü ayrı ayrı gösterilerek yönete başvuru edilmesi ve talebin açıkca veya zımnen reddi halinde kanuni süresi içinde yönetimsel yargı mercilerinde dava açılması gerekir.
Devlet Memuru veya Öbür Kamu Görevlisi Personelin Mesullüğü
Madde 44- Bu İdaremelik te gösterilmiş olan hasta haklarının fiilen kullanılmasına mani olan veya bu hakları başka biçimde ihlal eden personelin, cezai, mali ve inzibati mesullüklerinin tamamı veya bunlardan bir kısmı doğabilir.
Bcerahatçi fıkrada belirtilen mesullükler haricinde, ihlalin gidişatına göre, personeli istihdam eden müessese ve kuruluş tarafından personel hakkında uygulanacak yönetimsel tedbir ve müeyyideler gizlidir.
Kamu Personelinin Mesullüğünü Tesbit Usulü
Madde 45- Kamu müessese ve kuruluşlarında görevli personelin, hasta haklarını ihlal eden fiil ve halleri, şikayet halinde veya yönetçe kendiliğinden tespit edildiğinde, olayın takibi, soruşturulması ve gerekir ise müeyyideye bağlanması için doğrudan valiliklerce ya da Bakanlık veya personelin görevli olduğu müesseseler tarafından müfettiş veya muhakkik görevlendirilir.
Kamu Personeli Hakkındaki Müeyyideler
Madde 46- Hasta haklarının Devlet memuru veya öbür kamu görevlisi personel tarafından ve görevleri sırasında rastgele bir biçimde ihlali halinde uygulanacak müeyyideler altta gösterilmiştir:
a Kamu görevlisi olan personelin fiilinin kalitesine göre, soruşturmacı tarafından hakkında disiplin cezası öneri edilmiş ise, mevzuatın öngördüğü disiplin cezaları yetkili amir veya heyetlerce usulüne göre takdir edilir.
b Hak ihlali aynı zamanda ceza hukukuna göre kabahat teşkil ettiği takdirde, memur olan personel hakkında, Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat kararlarına göre yapılan soruşturma neticesinde gereksinim-u idrak kararı verilir ise, dosya cumhuriyet başsavcılığı na sevk edilerek ceza davası açılması ve böylece personel hakkında fiiline uygun bulunan cezai müeyyidenin tatbiki sağlanır.
c Tüzük nın 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrası, 129 uncu maddesinin beşinci fıkrası ve 657 rakamlı Devlet Memurları Kanunu nun 13 namcı maddesi ve alakalı öbür mevzuat uyarınca, memurların ve öbür kamu görevlilerinin meşru mesullüğü doğrudan doğruya memur aleyhine açılacak dava yolu ile asıllaştırılamaz. Dava, 43 namcı maddede gösterilen usule göre, ancak yönet aleyhine açılabilir. Bu personelin meşru mesullüğünün doğması, yönet aleyhine açılacak dava sonucunda tazmin kararı verilmesine bağlıdır.
Kamu görevlisi personelin verdiği hasar, duruşma kararı üzerine yönet tarafından tazmin edildikten sonra, müsebbibi olan mesul personele rücü edilir.
d Kamu görevlisi personelin işlerini resmi görevleri dışında serbest olarak icra etmekte iken işledikleri fiillerden dolayı haklarında 47 nci maddeye göre operasyon yapılır.
Kamu Görevlisi Olmayan Personelin Mesullüğü
Madde 47- Hasta haklarının Devlet memuru veya öbür kamu görevlisi olmayan personel tarafından rastgele bir biçimde ihlali halinde uygulanacak müeyyideler altta gösterilmiştir:
a Kamu görevlisi olmayan personel; hakları ihlal edilen hastanın doğrudan vaki olacak şikayeti üzerine veya bu fiillerin başka biçimde tespiti halinde Bakanlık veya başka müessese ve kuruluşlar tarafından yapılan bildirim üzerine, bunların özel kanunlara göre kurulmuş olan kamu müesseseyi kalitesindeki iş kuruluşları haysiyet divanlarınca disiplin cezaları ile cezalandırılabilir.
b Kamu görevlisi olmayan personelin hasta haklarını ihlallerinden doğan meşru mesullükleri, genel kararlara göre doğrudan doğruya kendilerine veya bunları çalıştıran müessese ve kuruluşlara karşı veya hem kendilerine ve hem de çalıştıranlara karşı birlikte dava açılarak ileri sürülebilir.
c Kamu görevlisi olmayan personel hakkında, ceza hukukuna göre kabahat teşkil eden fiilleri sebebiyle cezai müeyyideler tatbik edilmesi, genel kararlara göre doğrudan doğruya cumhuriyet savcılıklarına yapılacak ihbar veya şikayet yoluyla gerçekleştirilebilir.
DOKUZUNCU BVEFAT
Son Kararlar
Müessese ve Kuruluş Yetkililerinin Görevi
Madde 48- Sağlık müessese ve kuruluşlarının yetkilileri; bu İdaremelik te ve öbür mevzuatta belirtilen hasta haklarının lafzına ve ruhuna uygun olarak kullanılabilmesine destekçi olmak emeli ile bu İdaremelik te gösterilen “hasta hakları”nı bir liste, tabela veya broşür haline getirerek, bunları sağlık müessese ve kuruluşunun, hastalar, personel ve ziyareteziyetir tarafından basitçe erişilip okunabilecek uygun yerlerinde bulundurmak da dahil olmak üzere, gereken bütün tedbirleri almakla mükellef ve yetkilidir.
Gizli Olan Kararlar
Madde 49- Ulusal güvenliğin, kamu kumpasının, kamu bereketinin, genel terbiyenin ve genel sıhhatin korunması kasıtları ve kanun kararları ile getirilen özel tertip etmeler ve sınırlamalar gizlidir.
Yürürlük
Madde 50- Bu İdaremelik, yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 51- Bu İdaremelik kararlarını Sağlık Bakanı yürütür.