Guatr

Tiroit bezi yetmezliği olmadığı halde kilo vermeye çalışan şahıslarda belirli bir kilo verdikten sonra kilo kaybının eksildiği veya durduğu bir yarıyıl oluşur. Bu gidişat bedenin kendini koruma mekanizmasıdır. Bedenimiz daha fazla kilo verilmesine direnç göstermeye başlar. Bu direnç tiroit hormonlarının eksilmesiyle olabildiği gibi bazı başka hormonların salınmasının çoğalması ile de oluşur. Kalori alımı başka bir deyişle yenilen besin alımı eksildikçe bedenimizde bulunan T4 hormonunun T3 hormonuna mutasyonu eksilir ve neticede hücrelere giren ve tesirli olan T3 eksildikçe metabolizmamız yavaşlar ve kilo veremeyiz.

Kalori alımı eksildikçe başka bir deyişle perhiz yaparken az yemek yedikçe bedenimizdeki yağlardan salgılanan Leptin adlı hormon kanda eksilir. Eksilen leptin hormonu ise beyindeki iştah merkezini uyararak iştahı artırır ve besin alınmasını sağlar.

Kilo vermeyi yasaklayan hormonlardan birisi Ghrelin hormonudur. Bu hormon mideden salgılanmakta ve kana karışarak beyine erişip yemek yemeyi artırmaktadır. Kilo vermek için perhiz yaparken bu hormon kanda çoğalmakta ve daha fazla kilo verilmesini yasaklamaktadır. Bu hormonun salgılanmasını önleyecek bir ilaç ise henüz yoktur.

Bazı minerallerin noksanlıkları da kilo vermeyi maniler. Manganez, krom çinko, kalsiyum ve magnezyum noksanlığı özellikle çok ehemmiyetlidir. Bu minerallerde tespit etilen yetersizliklerin rehabilitasyonla düzenlenmelidir.

T4 hormonunun T3’e dönüşmesinde selenyum minerali de tesirli olduğundan kilo veremeyen şahıslarda selenyum noksanlığı olup olmadığına bakılması gerekir. Selenyum noksanlığı varsa bu beceriksizlik giderilir. Ayrıca çinko, demir, bakır mineralleri de T4’ün T3’e mutasyonunda tesirlidir. Bu minerallerde beceriksizlik olup olmadığına da bakılması gerekir.

Omega-3 alımını artırmak kilo vermede verimli olabilir. Omega-3 yağ asitleri tiroit hormonlarının hücrelerdeki tesirini artırmaktadır.

Kanda insülin hormonu yüksek ise kilo vermede kasvetler oluşur. İnsülin yüksekliğini eksiltmenin ehemmiyetli bir yolu şeker yükü yüksek olan karbonhidratları yememektir. Beyaz ekmek, şeker, makarna, patates, kek, tatlı, çikolata gibi şeker yükü fazla besinler insülin hormonunu kanda iyice artırarak kilo vermenizi önler. Bu besinler yerine bütün buğday unundan yapılmış ekmek köylü ekmeği gibi, kepekli makarna, nohut, kuru fasulye, mercimek, bezelye, sebze ve meyvelerle beslenmek gerekir.

Tiroit yetmezliği olan hastalarda metabolizma yavaşladığından alınan karbonhidratların unlu, şekerli besinlerin hazmedilmesi veya bölünmesi ve kandaki şekerin hücrelere girmesi güçleşir. Bu sebeple beden daha fazla insülin salgılayarak kan şekerini düşürmeye çalışır. İnsülin çoğaldıkça da iştahta çoğalma ve kilo alma oluşur. İnsülin hormonundaki yükselmeler gün içinde kan şekerinde düşme yaptığı için de bitkinlik, baş dönmesi, bitkinlik, sinirlenme, birden hiddetlenme, bağırma ve açlık hissi oluşur. Sizde bu belirtiler varsa kan şekerinizde düşmeler oluyor demektir. Bunu kavramak için 3-4 saatlik şeker yükleme testi yaptırmanız gerekir.

Stresli şahıslarda stres hormonu dediğimiz kortizol çoğalmaya başlar ve artan kortizol hormonu da kan şekerini yükseltir.

Yukarıda söz edilen etmenler hipotiroidli bir hastada kilo almaya, kan şekerinde düşmelere neden olur. Şayet kilo veremezseniz ileride bu kez şeker hastalığı gelişir.

Bu sebeple karbonhidrat ve yağdan muhtaç bir beslenme ile ve egzersiz yaparak kilo vermeyi denemelisiniz.

İyi beslenmenize ve egzersiz yapmamıza karşın zayıflayamıyorsanız hekiminiz size bazı ilaçlar verecektir. Bu ilaçlar zayıflamanıza takviyeci olur.

Hipotiroidli hastalarda selenyum takviyeyi almak T4 hormonunun T3’e mutasyonunu artırarak dokulardaki tiroit azlığını veya metabolizma yavaşlamasını artırmaya verimli olabilir. Bu sebeple selenyum ölçümü yaptırınız. Beceriksizlik varsa hekiminiz size selenyum takviyeyi için ilaç verecektir.

Kilo veremeyen tiroit yetmezlikli hastalarda T4 Levotiron veya Tefor ve T3 ilaçlarını birlikte almak bazen verimli olabilir. TSH hormonunu 1.5-2.5 arasında yakalayacak biçimde hekiminiz bu ilaçları ayarlayacaktır.

Yukarıdaki tedbirlere karşın kilo veremeyen şahıslarda altta uyuyan değişik sebepleri incelemek gerekir. Bunlar bunalım, stres, uyku bozuklukları, bazı mineral ve vitamin yetersizleri ve besin alerjileri olabilir. Özellikle selenyum, çinko, ve demir noksanlığı varsa bunların rehabilitasyonu kilo vermeniz açısından çok ehemmiyetlidir.

Bazen TSH hormonu banal olduğu halde kilo veremeyen hastalarda anti-TPO antikoru yüksek olabilir. Anti-TPO antikor yüksekliğinde tiroit bezinin çalışmasında hafif bozukluklar olabilir. Çok alıngan TSH ölçümleri ile bu gidişat anlaşılabilirse de saklı tiroit yetmezliğin tanısı için TRH testi yapılabilir. TRH sonrası 25nci dakikada TSH 15’den yüksek çıkarsa tiroit bezi az çalışıyor demektir.

Özetle; Tiroit Yetmezliği Olan Şahıslar Kilo Veremiyorsa Şu Nedenler İncelenir:

İlaç yeterince alınıyor mu? TSH seviyeyi istenen seviyede mi? TSH seviyeyi 1-1.5 seviyesine indirmekle kilo verme sağlanabilirGıda alerjisi olup olmadığını incelemek gerekir. Besin alerjisi varsa kilo vermede kasvet olurKanda insülin seviyesine bakılır. İnsülin yüksek ise ona müteveccih rehabilitasyonlar uygulanır.Kalori eksiltilmesini yeterince yapmamış olabilirsinizSelenyum, B vitamini, yağ asitleri, magnezyum ve kalsiyum yetersizliğiniz varsa kilo veremezsinizPsikolojik stres varsa düzenlenmelidir. Stresi olan şahısların kilo vermesi güçtür.Kanda anti-TPO antikoruna bakılır. Yüksek ise ona müteveccih muayene ve rehabilitasyonlar yapılır.Değişik hormon bozuklukları olup almadığı incelenir Kortizol noksanlığı, yumurtalık kistleri, prolaktin hormon yüksekliği, kan kalsiyum azlığı gibi.