BEYNİNİZİ GÜÇLENDİRİN

1 gr beyinde 100-150 milyon hücre vardır. Yeryüzündeki insan rakamı ise 5-6 milyar. Bu kadar insan birbiri ile aynı gün telefonla konuşmuyor ama insan beyin hücreleri devamlı irtibat halindeler. Masadan bir kadeh su almak istediğimizde, kola gelen adalelere hafifleme – kasılma yönergeyi vermesi, kadehin sertliği, sıcaklığı, ağırlığı, hangi açı ile ağza götürüleceği gibi bir çok harekâtlar, hangi apsislerle hareket edileceğine dair bilgiler beynin işlevidir. Bunlar yapılırken inanılmaz bilgi harekât süreci işler. 

Kendisini Yenilemiyor 

İşte böyle harika bir uzuv kendini yenileme kabiliyetine sahip değildir. Değişik beden hücreleri yenilenip değişirken beyin için tek yol kapasiteyi çoğaldırmaktır. Bu operasyon da Beyin eğitimidir. Beynini iyi bilen ve kullanan birey zafer ve mutluluğu tutacaktır. 

Bilgileri Usta Gizlemek 

Sizi nöron, sinpps, sindptik iletişim gibi teknik detaylarla sıkıldırmadan şunu söyleyebiliriz. İnsan beyni elektriksel ve kimyevi mesaj ile çalışan biyolojik bir bilgisayardır. Hafıza hard disk, zihin mikro operasyoncu, programda bizim şahsiyetimiz ve ruhsal yapımızdır. Elektronik devrelerden oluşan belleğimiz o kadar büyük bir kaptır ki orada bilgileri doğru sınıflandırmamızsa bilgiler kayboluyor ve biz unuttuğumuzu düşünüyoruz. Reelinde bilgiler belleğimizde kimyevi harflerle yazılmış fakat biz kullanmayı öğrenmediğimiz için unuttuğumuzu düşünüyoruz. 

Yakın ve Kısa Hafıza 

Yakın ve kısa hafıza dikkatin daha çok elektriksel kalitede olduğu, orta ve uzun hafızanın kimyevi kalitede olduğu öğrenilir. Bilgisayarda manyetik partiküllerin “1-0” biçiminde dizilişi gibi beyinde de hem duygular hem düşünme kimyevi olarak dizilir. İşte Alzheimer gibi hastalıklarda beynin bu protein yapısı zarara uğruyor. 

Beyin-Bilgisayar Mukayese Etmesi 

Beynin bilgisayarla mukayese etilmesi beynimizin nasıl çalıştığını en iyi kavramanın yoludur. 

INPUT makineyi beş duyunun, ROM yalnızca okunur hafıza iç uzuvlarımızın nasıl çalıştığı ve özerk faaliyetle alakalı hafıza, RAM rast gele giriş belleğidir. ROM’a hiçbir müdahale yapamayız ara RAM’i doğru kullanmamız gerekir. 

RAM’de bilgiler iki şekilde saklanır. Kısa yarıyıllı hafıza CD sürücü, uzun yarıyıllı hafıza HARD DİSK 

Beyinde Bilgiler Nerede Saklanır? 

Her gün sanki bilgi bombardımanı yaşıyoruz. Beynimiz kumpaslı bu bilgilerin arasında bilgi seçer. Beynimizde filtre görevi gören alanlar var. Bu alanlar, ehemmiyetli-ehemmiyetsiz bilgileri süzer. Onayladığımız bilgiler muhakkak alanlara depolanır. Beyinin modüler sistemle çalıştığı mevzusundaki bilimsel tez gitgide kuvvetlenmektedir. Modülleri birey kendiside oluşturabilmektedir. En kolay saklanan bilgilerin en çok dinlenen ve tekerrür edilen bilgi olduğu düşünülürse hafıza bankanız bu tüp bilgiler için bildik yollar oluşturmuştur. Bilgisayar misaline dönersek bilgisayarda uzun süreli belleğe dosya ilave etmeden evvel ona özel bir ad veririz. Çok bilgiyi usta yakalamak isteyen kimse belleği ile alakalı özel kodlama ve adlandırma sistemi geliştirmelidir. 

Sağ Beyin, Sol Beyin 

1981 de Nobel mükâfatı alan Roger Sperry beynin sol tarafının anlamsal işlevleri, sağ tarafının duygusal, sanatsal işleri yerine getirdiğini öne sürdü. Eğitimle alakalı kavram ve bilgiler beynin sol tarafının işlevi ile alakalıdır. Californiya Üniversitesi’nden Prof. Robert Ornstein “Beynin iki tarafını balanslı kullanabilen insanların kapasitelerinin değişiklerine göre beş katı fazla olduğu” görüşünü korunuyor. 

Makûs Belleğin Mesulleri 

Makûs belleğin birinci mesulü ihmalkârsızlıktır. Düşünceyi yoğunlaştırabilen, bir mevzuya konsantre olacaktır. İnsanlar bilgileri akıllara kazırlar. Dikkat edilmeden dinlenen bilgiler kuma yazılmış gibidir hemen silinir.Makûs belleğin ikinci mesulü özgüven azlığıdır. İnsan beyninde biyolojik bir saat vardır.Eğer o saate öğrenerek ve istem ederek sabah 07.00’de kalkacağınızı söylerseniz,öyle programlamış olursunuz. Sabah 07.00’de kalkmanız netleşir. Kolumuzdaki saate güvendiğimiz kadar belleğimize güvenirsek, o bizi yanıltmaz.Makûs belleğin üçüncü mesulü umursamamaktır. Unutulan bilgiler genellikle o birey tarafından önem verilmeyen, bilgiler olacaktır. Unuttum demek gerekçe olmaz, zira o mevzuya önemsemediğiniz anlamına gelir.Makûs belleğin bir mesulü de, usta yakalama tekniğini öğrenmemektir. Misal vermek gerekirse, araba, kuş, mavi, lale sözcüklerini usta yakalamak istiyorsanız doğrudan ezberlerseniz usunuzda kalmayacaktır. “Mavi bir otomobilin üzerindeki kuşun, ağzında lale var” biçiminde ezberlerseniz bunu asla unutmazsınız.Makûs belleğin bir sebebi de duygusal ebadının umursamama edilmesidir. Bir tiyatro sanatçısı rolünü ilk bilirken coşkuları da tekerrür eder, böylece rolünü bütün uygular. İlk bilirken coşku ile sözcükleri birlikte bilirse kolay unutmayacaktır. Merak güdüsü duygusal eforu çoğaldıracaktır. Bunun için; Merak ilmin öğretmenidir, denilmiştir.Kesinlikle unutmamam gerekir denilen bilgileri anekdot alın. Bundan 1400 sene evvel Hz. Peygamberimiz unutmamak için “Sağ elinizden destek isteyin” demişti. Aldığınız anekdottan tekerrür ederseniz, özellikle 2-3 ayda bir yapılan tekerrür sonunda bilgiler, kalıcı belleğe işlenecektir.Makûs belleğin ehemmiyetli bir nedeni bilgilerin kullanılmamasıdır. Akılsal uyarıcıların çok olduğu, bilgilerin tekerrür edildiği bir beyinde unutkanlık olmaz. İnsan beyni “kullan ya da kaybet” kaideyi ile çalışır.İnsan beyninde kalıcı belleğe yazılan hiçbir bilgi silinmez. Protein parolaları olarak yazılıdır. Beyin operasyonu esnasında yarı şuuru sarih hastanın beyin kabuğu elektrikle uyarıldığında, muhtelif bilgileri anlatmaya başlar. Yaşadığı doğum sancısını, bildiği şiirleri okuyabilir.

Demek ki hafıza özel bir biyonik makinedir. İyi kullanarak onu iyi bilgilerle doldurabiliriz. 

Beynimizi kuvvetlendirmek için -Beynimiz kalbimiz midemiz gibi bir uzvumuzdur. Oksijen ve yiyeceklerle beslenir. Beyni hastalık evveli gözetmek gözetici tıp açısından çok bedellidir. 

Beynimiz ağırlık olarak bedenin %2’si olduğu halde bedene gelen oksijenin %20’sini şekerin büyük kısmını harcadığı öğrenilmektedir. Oksijen oranı şehir atmosferinde %18-19’a düşmektedir. Natürel civarda %20-21’dir. O halde beynin birinci gözetmesi bol oksijenli natürel yaşama önemsemektir. Etraf lekeliliği hafıza zayıflamasının ilk mesullerindendir. Pak hava beyin sıhhati için ilk koşuldur. 

İkinci koşul spor ve yürüyüştür. Sporun özellikle hafta bir yapılan terletecek sporun beyinde morfin eşi maddeler salgılayarak anti stres tesiri yaptığı artık bilimsel olarak gösterilmiştir.Üçüncü koşul beyinde mutluluk hormonu salgılatan pozitif hayat felsefesinin yaşam stili olarak seçilmesidir. Sevgi duygusunun kuvvetlendiği dolayısıyla fobinin eksildiği, güven duygusunun büyüdüğü pozitif yaşam felsefesini bilmek ve uygulamak hiç güç değildir.Dördüncü koşul doğru beslenmedir. Beyin kan şekerini doğrudan kullanır. Kan şekerimizi düşürmememiz gerekir. Bunun için özgür radikal giderici antioksidan, hücre yenileyici özellikteki taze sebze ve meyve gözde yiyeceğimiz olmalıdır. E ve C vitamininde zengin yiyecekler beyin hücre eskimesini önler. Çayın özellikle yeşil çayın harcanması beyin sıhhati için verimlidir. Beyin için lüzumlu vitamin, mineral, oligo elementleri çokça sağlayan bal, ceviz, fındık, çörekotu, badem karışımını her sabah bir çorba kaşığı alırsanız güne daha sıhhatli başlamış olursunuz.