Paylaş |
|
Tweet |
Unutmanın yaşı yok! Unutmanın yaşı yok. Unutkanlık sadece ileriki yaşlarda değil gençler arasında da sıkça tesadüfülen bir vaziyet. Erken teşhis ve rehabilitasyonun yanı gizeme hafıza check-up yaptırmanın ehemmiyeti de büyük. Bunalımın gençler ve yaslılarda unutkanlık riskini çoğaldırıyor. Çoğunlukla sinsi izleyen hafıza kavbı ve nedenleri muhtelif nedenler barındırabilir.
HER UNUTKANLIK BUNAMA MIDIR? Unutkanlık, bilgi ve maharetleri belleğe kayıtlamada ya da bellekte depolanan bilgi ve deneyimlerin geri çağırılmasında yaşanan eforluklar olarak belirlenebilir. Beynimizde takribî elli milyar kadar hücre bulunmaktadır ve bu hücreler birbirleriyle çok rakamda iletişim kurar. Duyu uzuvlarımızla idrak ettiğimiz tüm bilgiler ve bildiklerimiz bu hücreler sayesinde kayıt ve gerektiğinde de bilginin geri çağrılması sağlanmaktadır. Genetik etmenler, şahsın yaşam stili, beslenme alışkanlıkları ve bilgiler hafızadan silinir. Unutkanlıklar şahsın günlük yaşam etkinliklerini, şahsın performansını ve sosyabilitesini bozmadığı sürece büyük bir mesele yaratmaz,
Hafıza hafıza, bir insanın, yalnızca deneyim ve bilgilerin depolanması şeklînde değil, aynı zamanda gerek dinlendiğinde bu bilgilerin geri çağrılmasını da sağlar. Unutkanlık genelde ileri yaşın meseleleri olarak görülse de günümüzde artık genç popülasyonda da unutkanlıklar çoğalış göstermektedir. Her unutkanlık bunama anlamına gelmez. Unutkanlığın yanında değişik öğrenişsel işlevlerimizin bilme, oriantasyon, lisan işlevleri, şahsiyet farklılıkları gibi en az bir tanesinde daha bozukluk olmalı ve bu bozukluklar hastanın sosyal ve iş yaşamını etkileyebilecek kadar şiddetli olmalıdır. Unutkanlığa neden olan etkenler de yaşlılarda hafıza bozukluklarına neden olabileceği unutulmamalıdır.
BUNALIM VE UNUTKANLIK Bunalım hem gençlerde hem de yaşlılarda unutkanlığa yol açan ehemmiyetli sebeplerden birisidir. Tıp dilinde depresif psödodemans bunalıma bağlı palavracı demans olarak adlandırılmaktadır. Bazen zaman içerisinde demansa bunalım da ilave olabilir. Bunalım, öğrenişsel işlevlerde hafif bozulduklara yol açabileceği gibi ciddi seviyeler de de etkileyebilir. Bunalım er ken tespit edilip rehabilitasyon edildiğinde \”bunalıma ballı palavracı demans\” da düzelmektedir. Yaşla birlikte mutluluk hormonu denilen \”seratonİn\” eksilmektedir. Bu sebeple \”depresif palavracı demanslar\” yaşlılarda daha fazla görülmektedir. Mutlu bir biçimde yaşayan ve bunalımdan uzak duran hastalarda unutkanlık daha az etrafsal etkenler toplanarak beynimizin ihtiyarlama sürecini tanımlar. Tüm uzuvlarımızda olduğu ortaya çıkmaktadır. Uzun vakit bunalımda kalan ve rehabilitasyon edilmeyen şahıslarda uzuvlar ve beyin zaman içerisini ihtiyarlar ve hücre kayıbıma uğrar. Ancak alaka ve hünerler aralıksız yenilendiğinde ve yinelendiğinde bellekte kalması ve andırılması daha kolay olur. Aksi takdirde kullanılmayan sinsice ilerler. Bu her zaman için olası olmaz. Hafıza bozukluğu bazen sinsi başlar ve erken yarıyıllarda hasta ve yakınları tarafından kolayca fark edilmeyebilir. Hafıza bozukluğunun erken fark edilmesi ehemmiyetlidir, zira bazı hafıza bozukluklarının rehabilitasyonu muhtemeldir ve erken tespit edildiğinde rehabilitasyona erken başlanılabilir.
Hafıza bozukluğunun erken yarıyıllarında evvel kolay şeyler adları anımsamada zorlanma, konutta ya da işyerinde koyduğu eşyalarını arama gibi unutulmaya başlar. Ancak, unutkanlık ve değişik öğrenişsel işlevlerdeki bozulma günlük yaşam etkinliklerini bozmaya başladığında ya da performansı düşmeye başladığında ehemmiyet kazanır.
Genç popülasyonda unutkanlığa yol açan sebeplerin tamamı ileri yaşlarda da unutkanlığa yol açabilir. Ancak, yalnızca ileri yaşlarda görülen ve unutkanlığa yol açan bazı hastalıklar Alzheimer hastalığı, frontotemporal demans gibi genç yaşlarda unutkanlığa yol açmaz. Genç popülasyonda en sık unutkanlığa yol açan nedenler; bunalım, anksiyete, yoğunluk, stres, endişeler, zorunlu/afaki bir hayli uyaran ve bilgiye maruz kalma, uyku bozuklukları, vitamin B12, Folik asit, D3 vitamin noksanlıkları, tiroid hormon bozukluklukları, kumpassız yaşam stili, yanlış beslenme alışkanlıkları ve etrafsal toksik maddelere maruz kalma sayılabilir. Ayrıca hafıza işlevlerimizin üşengeçliğine yol açan bilgisayar ve uslu telefonlar gibi teknolojiler de unutkanlığın ehemmiyetli sebeplerinden birisidir.
Unutkanlık check-up\’ı ile bireylerin ruhsal gidişatı, hafıza işlevleri, anlama, kavrama, idrak etme, bilgileri bilme ve anımsayabilme işlevleri tespit edilebilmektedir. Bunun yanında kan muayeneleriyle bedende beceriksiz ve bozuk olan ve unutkanlığa yol açan parametreler ortaya konulmakta, beyin görüntüleme Beyin MRI ve EEG Elektroensefalografi ile de beyinde olabilecek anatomik ve fonksiyonel bozuklukların varlığı ya da yokluğu tanımlanabilmektedir.