Paylaş |
|
Tweet |
Memorial Dicle Sağlık Kurumu Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Doç. Dr. Ediz Yorgancılar, sinüzit rehabilitasyonunun ehemmiyeti ile alakalı açıklamalarda bulundu.
Sinüzit yaradılışını pek çok sebebin tetiklediğini belirten Doç. Dr. Yorgancılar, alerji, sigara kullanımı, beden mukavemetinin düşmesi, geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonları, hava lekeliliği, diş rehabilitasyonları sırasında oluşan enfeksiyonlar, burun kemik çarpıklıkları ve burun içinin anatomik yapısının bozuklukları, çocuklarda fazla gelişmiş geniz eti gibi sebeplerin sinüzit yaradılışına zemin hazırlayabildiğini söyledi.
Sinüzit bulgularının, hastalığın akut veya kronik olma özelliğine göre değişiklik gösterdiğine değinen Doç. Dr. Yorgancılar, “Akut sinüzitte surat bölgesinde ağrı ve dolgunluk hissi, burun tıkanıklığı, koku almada bozukluk, geniz ve burun akıntısı, ateş, öksürük, halsizlik görülebilir. Hasta ciddi bir baş ağrısı meseleyi yaşayabilir. Kronikleşmiş olan başka bir deyişle uzun süreli sinüzitte ise ağrı ön tasarıda değildir. Ateş ve halsizlik gibi bulgular genellikle görülmez.
Baş ağrısı meseleyi ile karşı karşıya olan hastalar, bunun genellikle sinüzit kaynaklı olduğunu düşünmekte ve sualin gerçek sebebi tanımlanamamaktadır. Oysa baş ağrılarının çok az bir kısmına sinüzit varlığı neden olmaktadır. Sinüzitten kaynaklanan ağrılar özellikle surat bölgesinde görülen ve akut sinüzit bulguları olan hasta gruplarında ortaya çıkmaktadır” dedi.
Sinüzit ve migrenin birbirinden tamamen değişik iki hastalık olduğunu ifade eden Doç. Dr. Yorgancılar, “Migren, şiddetli hamleler halinde gelen; stres, bitkinlik, açlık gibi etkenler ile tetiklenebilen bir hastalıktır. Bazı migren hasta ol, ağrılarının başlayacağını evvelden hipotez edebilir. Sinüzit ağrısı ise migreni tetikleyen etmenlerle ortaya çıkmaz ve migrendeki gibi şiddetli değildir. Ancak her iki hastalığın aynı anda görülebileceği unutulmamalıdır” dedi.