Paylaş |
|
Tweet |
Tükenmişlik belirtiyi, stres altındaki şahsın bitkinlik, hayal kırıklığı ve işi vazgeçme isteği ile karakterize vaziyetini belirlemek için kullanılan bir terimdir. Şahsi kaynakların sona sabrettiği, devamlı ümitsizlik ve negativizmin baskın olduğu enerjinin tükenişi vaziyetini ifade eder. Tükenmişlik hissi hayatın farklı düzeylerinde ortaya çıkabilir.
Tükenmişlik belirtiyi, stres altındaki şahsın bitkinlik, hayal kırıklığı ve işi vazgeçme isteği ile karakterize vaziyetini belirlemek için kullanılan bir terimdir. Şahsi kaynakların sona sabrettiği, devamlı ümitsizlik ve negativizmin baskın olduğu enerjinin tükenişi vaziyetini ifade eder. Tükenmişlik hissi hayatın farklı düzeylerinde ortaya çıkabilir.
Kronik bitkinlik, eforsuzluk, enerji kaybı, baş sızıları, bulantı, kramplar, bel sızısı, uyku bozuklukları gibi farklı mesele ve yakınmaları kapsar.
Duygusal tükenme, çoğunlukla fertte değişik insanlara takviye ederken, istenen psikolojik ve duygusal arzların fazlalığı suratından ortaya çıkan yorgunluk vaziyetini ifade eder. Depresif duygulanım, kendini desteksiz ve güvensiz sezme, ümitsizlik, konutta gerginliğin çoğalışı, asabilik, sıkıntılılık, mutsuzluk gibi olumsuz duygulanımlarda çoğalış, edep, saygı ve arkadaşlık gibi pozitif duygulanımlarda eksilme kapsamaktadır.
Doyumsuzluk, kendine, işine ve genel olarak hayata karşı negatif tavırları içerir. Tükenmişlik belirtiyi ilerledikçe işi önem vermeme ve işi vazgeçme, gibi tavırlar görülür.
Çalışanların hizmet verdikleri şahıslara birer nesne gibi davranması, küçültücü laflar sarfetmesi, aldırışsız, alaycı bir tavır sergilemeleridir. Hakikatinde bu tutumların altında bir yabancılaşma duygusu ve korunma mekanizması uyumaktadır.
Zamanla işle alakalı muhtelif hadiselerde kendini eksik idrak etme ve işyerinde karşılaşılan şahıslarla olan ilişkilerde de zafersizlik duygusu baş gösterir. Tükettiği gayretin boşa gitmesi ve kabahatlilik duygusu çalışanın iş motivasyonunu düşürerek galibiyet için zorunlu tutumları asıllaştırmasını engeller.
Sosyal dayanağın olmaması/eksikliği, şahıslara erişemeyeceği amaçlar konması, fazla iş yükü, etrafındaki bireylerin motivasyonlarının düşük olması, şahsın kişiliğiyle yaptığı işin anlaşmaması.
Genç, bekar, çocuksuz fertlerde, evli, yaşlı ve çocuklu fertlere göre; üniversite mezunlarında üniversite mezunu olmayanlara göre, iş tecrübeyi birkaç senelik olanlarda bir seneden az ve beş seneden uzun zamandır çalışanlara göre daha yüksek seviyede tükenmişliğe tesadüfülmüştür.
Cinsiyet mevzusundaki çalışmalar anlamlı bir fark göstermezken, şahsiyet ve temennilerle alakalı etmenlerin tükenmişlikle yakından alakalı olabileceği neticelerini vermiştir. Dıştan teftiş odaklı bireylerde, çalıştıkları müessese, işleri ve şahsi yeterlilikleriyle alakalı karşılanması güç temennilere sahip olan bireylerde daha fazla tükenmişlik olgusuna tesadüfülmektedir.
Her iki eşin de çalıştığı ailelerde aile fertleri arasındaki ilişkinin kaliteyi ile tükenmişlik arasında korelasyon bulunmuştur. İşli rollerle aile rolleri arasında bocalayan ve her iki alan arasında doyurucu bir denge kuramayan bireylerde tükenmişliğe daha sık tesadüfülmektedir. Değişik yandan, evlilik ve aile yaşamından alınan doyumun yüksek olması ve aile yapısının pozitif olarak idrak edilmesi tükenmişlik seviyesini azaltmaktadır.
Tükenmişlikle sosyal destek arasındaki ilişki araştırıldığında, sosyal dayanağın tükenmişliğe karşı bir tampon görevi gördüğüne işaret etmektedir. Sosyal destek kaynaklarından faydalanmak tükenmişliği eksilten, sosyal destek kaynaklarından yoksun olmak ise tükenmişliği çoğaldıran bir etken olarak bulunmuştur. Yakın, kesintisiz, erişilebilir bir aile ve arkadaş etrafına sahip olmanın, ferde güven veren ve destekleyen kalite taşıdığı için tükenmişlik tehlikesini eksilttiği görülmektedir.
Güç işleri denk olarak dağıtarak yükün aynı bireyler üzerinde birikmesini yasaklamak,Güç işlerin mutasyonlu olarak yapılmasını sağlamak,Gün içerisinde iş harici etkinlikler için zaman ayarlamak örn.:okumak,Yarım gün çalışmayı desteklemek bu usulle insan kaynakları ve elastiklik çoğalır,Çalışanlara yeni programlar oluşturması için imkân tanımak.