Paylaş |
|
Tweet |
Ruhsal bir hayal gücü mevcuttur. Bunun emirlerine beden her zaman uymak zorundadır. Bu güç bir hastayı iyileştirebildiği gibi sıhhatli birini de hasta edebilir İbn-i Sina.
Ruhsal bir hayal gücü mevcuttur. Bunun emirlerine beden her zaman uymak zorundadır. Bu güç bir hastayı iyileştirebildiği gibi sıhhatli birini de hasta edebilir İbn-i Sina.
Henüz ülkemizde aşırıca meçhul, ama sık görülen ve rakamı her geçen gşan artan, yatak odalarında her gece yaşamlarının en büyük fobisini yaşayan ve cinsellikleri bir kabusa dönüşen kadınların hastalığından sizlere bahsetmek istiyorum. Zira bu ara bana gelen e-postaların en ağırlıklı kısmında bu mevzu yer almaktadır.
Cinsel ilişki sırasında da vajinanın esnemesi ve genişleyebilmesi büyük ehemmiyete sahiptir. Vajina başka bir deyişle kadın cinsel organı, ilişki sırasında erkeğin penisinin büyüklüğü yada ufaklığına göre kendini hazırlar. Cinsel birleşmenin gidişatına bağlı olarak genelde dışa en yakın kısmı oldukça gevşeyebilir. Bu vaziyette erkeğin penisinin girmesi son derece güç, hatta olanaksızdır.
Vajinismus ailesel bir problemdir. Kadının ve erkeğin ortak bir meseleyidir. Bu sebeple hiç bir taraf değişiğini yargılamamalı veya bu mevzuda kavrayışsız olmamalıdır.
Kadında cinsel ilişkinin olduğu anatomik bölgeye vajen ismi verilir. Vajenin çevresindeki adalelerin kasılması, tüm bedende bir kasılma, kaygı, fobi ve panik hali, kadının bacaklarını sıkıca kapatması ve elleriyle eşini itmesine yol açan, istemsiz bir biçimde başka bir deyişle kadının hakimiyeti dışındaki bilinçdışı vajinal kasılmalara vajinismus denir. Millet arasında evli bakireler, bitirilmemiş evlilik veya cinsel korku, tıp literatüründe cinsel işlev bozuklukları sınıflamasında ise cinsel ağrı bozukluğu da denilir. Ağrılı cinsel ilişki ile vajinismus birbirlerini tetikleyebilen iki patolojidir.
Vajinanın giriş kısmındaki 2 cm’lik düz adalelerden oluşan ağzı gergin ve serttir. Bu sebeple cinsel birleşme imkânı vermez. Penis vajinaya giremez.
Vajinismuslu kadınlar cinsellikle ilgili konuşmayı beğenmezler, cinselliği iğrenç olarak algılayabilirler. Bedenlerinin eşleri tarafından sevilmeme fobisi yaşayabilirler, bedenleri ile barışık değillerdir. Eşleri tarafından terk edilme duyguları ve güvensizlik yaşayabilirler.
The Merck Manuel e göre vajinismusun tanımı şu biçimdedir: “Kadınlarda, penisin vajinaya girmesini önlemek mevzusunda mevcut bilinçdışı bir istek neticeyi vajina alt kısmındaki adalelerin sanki bir koşullu refleks gibi kasılması neticeyi alana gelen vajina spazmıdır. Penisin vajinaya girmesi çok zaman imkânsız olduğundan bu vaka iyi gitmeyen evliliklerde sık görülür.” Amerikan Psikiyatristler Birliği tarafından ise vajinismus; istemsiz kasılmalar neticeyi ilişkinin gerçekleşememesi vaziyetidir. Bu kasılmalar gerçek bir girişim yanında sadece girişimin hayal edilmesiyle dahi ortaya çıkabilir. Hatta tetkik esnasında da kasılmalar ortaya çıktığından böyle bir vaziyette banal vajinal doğum dahi muhtemel olmayabilir.
Geçmiş de yaşanmış cinsel bir travma yok ise ve parmak ile vajen girişi ve vajen içi hakimiyet edilebiliyorsa, ancak cinsel ilişki sırasında eşi itme ve kasılma oluyorsa bu vaziyet kolay vajinismus olarak adlandırılabilir ve oranla rehabilitasyonu daha kolaydır.
Bazı kadınlar istemli olarak, ağrı, yanma, acı ve kanama olacağı fobisiyle veya partneri ile olan öbür problemleri sebebiyle cinsel birleşme esnasında kendilerini kasarak ilişkiye izin etmezler. Bu vaziyet vajinismustan değişiktir ve karıştırılmamalıdır.”
Cinsel Terapist Helen Singer Kaplan’ın “Fotoğraflı Cinsel Rehabilitasyon Rehberi” isimli kitabının ikinci baskısında vajinismusun tanısı ve sebepleri mevzusunda şunları yazmıştır: “Vajinismus, vajinal penetrasyona müteveccih girişimlerin vajinal girişte istemsiz bir spastik kasılmaya neden olduğu ve bu sebeple cinsel ilişkinin muhtemel olmadığı bir bozukluktur. Bu oranla ender bir gidişattır. Cinsel rehabilitasyona verilen tepki müthiştir. İspatlar, bu gidişatın altındaki patolojinin vajinal girişi gözeten adalelerin şartlandırılmış bir tepkini olduğunu göstermektedir. Görünürde bu adaleler yoğun spazmla tepki verecek biçimde şartlandırılabilir. Vajinismik tepkinin elde edilmesinden mesul olan şartlandırılmamış ihtar penetrasyonla ilgili acının herhangi bir kaynağı olabilir. Fiziksel hastalık, psikolojik olarak acı veren şuurlu veya şuursuz fobi ve/veya kabahatlilik duygusu gibi bir tesir, travmatik cinsel ataklar vajinismusun ortaya çıkışı ile ilişkilidir. Bazı vaziyetlerde travmatik kaynak belirlenemez. Vajinismus vajinal girişin fiziksel olarak engellenmiş olmasından ve aynı zamanda penetrasyondan kolay, fobik sakınmadan ayırt edilmelidir. Vajinismus tanısı sadece pelvik tetkik ile konabilir.”
Vajinismuslu kadınların çoğu halen bakiredir. Zira vajinismus ilk gece ortaya çıkar. İlk gece galibiyetsiz olan çift sualin geçici olduğunu ve daha sonraki gşöhretlerde kendiliğinden çözüleceğini düşünür. Fakat daha sonra da mesele devam edince kadında kadınlığında yetersizlik olduğu görüşü, yeis, kasvet, gerginlik, her şeyin daha makûsa gideceği fobisi ve ardından kabahatlilik duyguları ortaya çıkmaya başlar. Erkek ise eşi tarafından istenmediği, yalanlandığı duygularına kapılmaya başlar. Zamanla sertleşme noksanlığı olur. Erkeğin duyguları hiddet ve kırılganlık arasında gidip gelir.
Vajinismusun en sık sebepleri psikolojik kaygılardır. Kız çocuklarına öğretilen veya istemimizin bilinçdışımıza kodladığı “cinsellik makûstur”, “kızlık çeperi çok kıymetli ve korunması gereken bir şeydir” düşünceleri bu problemin ortaya çıkmasında ehemmiyetli bir yer meblağ. Bazen neden cinsel bilgi yetersizliği, kolay bir utanma ve cinsel duygulardaki baskılanma olabilir. Bazen de altta uyuyan neden özellikle çocukluk yarıyılındaki travmatik bir yaşantıdır. Bu vaziyette geçmiş de yaşanmış taciz gibi travmatik hadiselerin bilinçdışına itilen bugünkü izdüşümleri ve tesirleri gibi daha karışık manevi çatışmalar, yanlış kalıplar yada zorlamalar beden-akıl tamlığını bozup vajinismusa neden olabilir. M. Erickson un dediği gibi “defolu bir bilme ve kabullenme” vardır.
Sebepleri tutumsal, öğrenişsel, devingen ve varoluşsal modellere göre de ele alabiliriz. Başka Bir Deyişle geçmişte yaşanmış bir taciz, ensest ilişki yada makûs bir cinsel tecrübenin makûs ve acı verici olarak değerlendirildiği tutumsal model, yeniden geçmişte maruz kalınan cinsel yasaklar ve mübalağalı ilk gece öykülerin bilinçdışında oluşturduğu cinsellikle ilgili negatif şemaları kapsayan öğrenişsel model, daha çok Freud’un ruhsal gelişim düzeylerinden cinsel kimlik gelişiminin ilk basamağı olan fallik yarıyıl meselelerden kaynaklanan devingen model ve kadın kendini eşine ifade etmesi, farkında olmadan kendi varlığını eşine sezdirmesi ve istediği ilgiyi görmesi için başlattığı bilinçdışı otomatik hareketleri kapsayan varoluşsal model biçiminde nedenler ele alınabilir. Model veya modellerin acele tespiti vajinismus rehabilitasyonuna güzergah verir. Misal olarak; tavırcı ve öğrenişsel usulle galibiyete erişen bir rehabilitasyon sonunda cinsel ilişki yaşanır ve mesele çözülür. Fakat vajinismus sebebi eşe ve hayata karşı kendini var etme mücadelesi gibi varoluşsal bir yapı ise, zamanla yaşanılan cinsel ilişkiye karşı bunaltı ve kaygı dinlenmeye başlanır ya da yaşanılan ilişkiden yeteri kadar cinsel haz alınmaz. Sebebi bilenemez. Her şey yolundadır, senelerdir çekilen mesele çözülmüştür ama bir anda anlamsız bir boşluğa düşülür. İşte varoluşsal model bu sualin çözümüne ışık yakalayabilir. Bu sebeple her olaya tutumsal, öğrenişsel, devingen ve varoluşçu yaklaşımları kapsayan “bütüncül psikoterapi” çerçevesinden bakmak doğru bir yaklaşım olacaktır.
Devingen modele göre vajinismus; cinselliğin lekeli ve makûs bir şey olarak görüldüğü bir korunma tepkisidir. Başka Bir Deyişle kadın, bilinçdışında, saldırgan ve tehditkar olarak algıladığı erkekle birleşmeyi yalanlar. Vajinismuslu kadınlar annelerinin, kendisini ve çocuklarını gözetmekten aciz, naçar ve bağımlı olduğunu düşünürler ve cinsel ilişkiyi annenin bu perişanlığıyla aynılaşma çağrışımı yaptığı için, ilişkiye girmemeyi en iyi korunma olarak algılarlar. Neticede, vajina istem dışı kasılır, cinsel birleşme imkânsız hale gelir.
Sebepleri arttırmak olasıdır. “Hastalık yoktur hasta vardır” tabirini andırdırıp, benim şimdiye kadar tesadüftüğüm en sık vajinismusa yol açan sebepleri genel olarak sıralayacak olursak:
Kızlık çeperinin çok kıymetli ve korunması gereken bir şey olduğu görüşü,Cinsel kimlik bozukluğu başka bir deyişle eşcinsel aynılaşma,Cinsel bilgi noksanlıkları,Geçmişte cinsel tacize veya tecavüze uğrama,Kızlık çeperinin yırtılması sırasında vahim bir acı dinleneceği fikri,Ağrı ve acı dinleneceğine dair fobi ve inanışlar,Ağrı eşiğinin düşük olması,Utanma ve cinsel duygulardaki baskılanma,Baskıcı ve otoriter bir baba,Cılız, güçsüz yada baskın bir anne,Pasif, bağımlı yada fazla kavrayışlı koca,Cinsel uyarılmada problemler,Vajinal kayganlıkla ilgili problemler,Cinsel gönülsüzlük,Genç kızlık yarıyılında seksin pis ve makûs olduğunu öğreten yanlış ve katı eğitim stili,Kadının cinsel bir meta veya cinsel bir obje olarak algılanması,Cinsel organın giriş yerinin öğrenilmemesi,Kızlık çeperinin korunması fikrinin yaşattığı ve koşullandırdığı gerginlik,Çocuklukta ve ergenlikte “bacaklarını kapa”, “eteğini ört” gibi ihtarlar,Cinsel mitler,Çocukluktan kalma fobiler,Cinsellik mevzusunda yerleşmiş yanlış ön yargılar,Katı nezaket kaideleri ve tabular,İlk cinsel ilişki sırasında kadının canının fazla yanması,Vajinanın içine herhangi bir şey giremeyecek kadar küçük olduğuna dair yanlış inançlar,Fazla katı bir cemiyet kumpası içinde hayata,Görücü usulü evlenmeler,Cinsel ilişkinin çok ağrılı olacağı yanlış bilgisi,Bilinçdışında yaşanan kabahatlilik, ayıp, günah gibi fiziksel, kültürel, dinsel ve ahlaki fobiler,Bilinçdışına itilmiş meçhul bir düşünce yada tutumun psikosomatik tesiri,İlk gece fobisi,Ağrılı bir jinekolojik tetkik,Simgesel olarak zekasında fazla geliştirilen penis suratından çok acı sürükleme veya ufalanma fobileri,Geçmişte genital bölgeye gelen bir darbe yada travma,Gebe kalma fobisi,Çocuklukta makattan fitil kullanılması,Uygun olmayan veya istenmeyen bir birliktelikte eşten kaçınma,Bazı enfeksiyonlar ve anormalliklerde vajinismusa yol açabilir. Bunlar: Endometriozis, kronik enfeksiyonlar, kızlık çeperinin gergin olması vb.
İlk birleşme her zaman acı verir,Kızlık çeperi aile onurunu korur, yırtılır, kanar ve patlar gibi ön yargılar,Cinsellik erkeklerin gereksinimidir,Cinsellik kadınları için gereklidir,Cinsel ilişki makûs ve acı vericidir,Erkekler potansiyel tehdit kaynağıdır,Erkekler baskındır,Bedene giren bir şey hasar verebilir ve şiddet kapsar,Fobi ve hiddet her zaman bastırılmalı, asla dışa vurulmamalıdır,Kadınlar cılız ve naçardır,Erkeklere güvenilmez.
O an geldiğinde birey panik saldırı eşi bir vaziyet yaşar. Eşini iter, kasılır. Korkar, şuuru sarih olsa da hakimiyetini yitirir, hakimiyet bilinçdışının eline geçer. Birey bilinçdışı tarafından negatif bir hipnoz transı haline getirilir. Kaygı, fobi, kaygı dinler. Birey zamanla alttaki duygu ve düşüncelere kapılabilir:
Duygusal tatminde eksilme,”Herkesin bu kadar kolay yaptığı bir şeyi ben nasıl yapamıyorum?” biçiminde suçlulukUtanç dinleme,Kendinden nefret etme,Hayal kırıklığı hissi,Aile büyüklerinin veya yakınlarının “Ne zaman çocuk sahibi olacaksınız?” sualleri sebebiyle dinlenen fobi,Zamanla alana gelen cinsel gönülsüzlük vb.
Çocukluk ve gençlik senelerinde ailelerinin iyi kızlarıdırlar, başka bir deyişle kaidelere uyan, kızgınlığı dışa vurmayan, devamlı bir kabul lüzumu yaşayan kadınlardır,Cinsel ilişkiyi şiddet veya işgal edilme olarak görürler,Fiziksel şiddete maruz kalmış veya şahit olmuşlardır, başka bir deyişle kasılma, şiddete karşı ihtiyat olarak ortaya çıkmaktadır,Cinsel şiddete maruz kalmışlardır,Her şeyin en makûsunu düşünürler,Aileye bağımlıdırlar,Ahlaki ve cinsel olarak baskıcı ve otoriter bir babaları vardır,Baba-kız ilişkisinde güçlükler ve çatışmaları vardır,Cinsellikten beğenmeyen ve cinselliği bir görev gibi yapan cılız ve güçsüz bir anneleri vardır,Duygusal ve ruhsal gelişimleri sıhhatli değildir,Cinselliği aşağılayan bir aile yapıları vardır başka bir deyişle cinsel organlardan iğrenme veya sevmeme, negatif dinsel koşullanma vb. gidişatlar ailelerinde sık görülen yapılardır,Çocuksu bir karakterleri vardır, zira bu kadınların psikoseksüel gelişimleri biyolojik yaşlarından geridedir. Başka Bir Deyişle cinsel açıdan hálá çocukturlar.Cinsel ilişkiye veya penisin vajinaya girmesine karşı fobik bir fobi tepkinleri vardır, hatta bu tepkin hastanın bir anlamda panik saldırı geçirmesine neden olabilir,Hakimiyetsiz tavırları vardır,Vücutlarından memnun olmazlar,Ya çok acele güvenirler ya da güven dinlemede zorlanırlar, güven duyguları yaralanmıştır,Çocukluk çağından kalma fobileri sık yaşarlar,Kaygılı ve tedirgin ruh halleri vardır,Çocukluklarında ve genç kızlıklarında ailevi meseleleri vardır,Erişkinliği ve evliliği kabul etmede güçlük sürüklerler,Genellikle düşük sosyo-ekonomik ve eğitim seviyeleri vardır,Kentli kadınlarda daha az, kırsal kesim kadınlarında azıcık daha çok görülürOkşanmaktan severler hatta klitoris uyarılması ile orgazm olabilirler,Yatan Güzel: Kocalarıyla kardeş gibi yaşayan, çocuksu kadınlardır. Ailelerine bağımlı ve ebedi talebe olurlar.Savaşçı: Seksi karşı türler arası çaba gibi görürler. Kadınlığın cılızlık ve pasiflik olarak algılanışı acı verir.Kraliçe Arı: Cinselliği yalanlarlar. Erkeği yalnız soyun devamı için isterler. Onlar için cinsellik lekeli ve aşağılayıcıdır.İyi Kız Belirtiyi: İlk defa 1976 senesinde G.C.MOULTON tarafından mekteplerinde zaferli ve ebeveynleriyle hiçbir ciddi çatışmaları olmayan, edilgen, itaatkâr, boyun eğen, yumuşak başlı kadınların ortak özellikleri belirlemek için kullanılan bu belirti; muhtelif kültürlerde erkek ve kız çocukları için kalıplaşmış cemiyetsel farlılıkları ve inançları temel alır. Başka Bir Deyişle kız çocuklarının daha uysal, daha söz dinleyen, daha güvensiz, daha dayanağa gereksinim dinleyen, galibiyete daha az önemseyen, daha duygusal, ezbere ve tekerrüre dayalı işlerde daha hünerli oldukları düşünülürken; yüksek bilgi operasyon seviyeyi ve yaratıcılık gerektiren işlerde daha galibiyetsiz oldukları kabul edilir. İyi kız belirtiyi ile bir hayli cinsel işlev bozukluğu arasında iletişim vardır. Cinsel terapi için müracaat eten orgazm olamayan kadınların çoğunun çocukluklarında veya genç kızlıklarında kendilerini iyi kız olarak belirlemeleri hiç afallatıcı değildir.
Vajinismusun tanısı ilk cinsel etkinlik sırasında olanları çiftin anlatmasıyla konulur. Vajinanın üçte bir dış kısmanda koitusu başka bir deyişle cinsel birleşmeyi engelleyecek ebatta tekrarlayıcı ve devamlı olarak istem dışı kasılma olması ilk seferde orta şiddette yaşanır, ancak çoğunlukla ilişkiye izin vermeyecek şekilde ağrılıdır. Bu gidişata Primer Vaginismus denir. Primer vajinismusda birey yaşamında hiçbir zaferli cinsel birleşme yaşayamamıştır. Primer vajinismusun altında uyuyan en ehemmiyetli neden fobidir. Daha evvel hiç vajinismus problemi olmayanlarda doğum, düşük, kürtaj makûs ve sert yapılan bir jinekolojik tetkik sonrası, yırtıklar ve enfeksiyonlara bağlı olarak seyrek görülenlere ise Sekonder Vaginismus denir. Sekonder vajinismus genellikle disparoniye başka bir deyişle ilişki esnasında ağrıya bağlı olarak gelişirken seyrek de daha evvelden rehabilitasyon olmuş olan bireylerde biçiminde de oluşabilir.
Vajinismus, cinsel terapi merkezlerine müracaat etenler arasında en sık tesadüfülen şikayetlerden biridir. Başka Bir Deyişle müracaat eten kadınların %56-73’ünü vajinismus oluşturmaktadır.
Kızlık çeperi; vajinismuslu kadınların kafasındaki çoğu suallerin karşılığı olur ve cinsel ilişkide bulunamamasının sebebi olarak kızlık çeperinin kalınlığı gösterilir. Bu sebeple çoğu zaman hymenektomi ismi verilen cerrahi bir usulle bu çeperin kesilmesi işlemi yapılır. Ama sonrasın da mesele devam edince hasta devrilir. Uzun vakit takviye almak istemez ve rehabilitasyon olmak için cesaretini kaybeder. Öğrenilenin aksine gerçekten cinsel ilişkiye engel olacak kızlık çeperinin veya vajenin bir anatomik bozukluğun görülme sıklığı ise %1’in altındadır.
Vajinismus, kadın veya erkeğin genital organların anatomik yapısından ilişkisiz bir biçimde ortaya çıkar. “Vajinam çok ufak veya çok dar, bu surattan cinsel ilişkiye giremiyorum” görüşü çok yanlıştır. Zira vajina oldukça elastik bir yapıdadır. Cinsel uyarımla beraber genişler ve uzar. Hatta doğumda bir çocuğun başını çıkaracak kadar genişleyebilir.
Vajinismusta başlangıçta cinsel ilişkiye girmede gönülsüzlük yoktur ancak ilişki sırasında acı dinleme ve hasar görme duygusu ön tasarıdadır, cinsel arzu ve vajende ıslanma mevcuttur. Oysa cinsel soğuklukta temel mesele cinsel ilişkiden zevk almamaktır. Ama her ikisinde de ayıp ve günah duygusu ehemmiyetli yer meblağ. Bununla beraber bazı kadınlarda da daha evvel cinsel ilişkide mesele yokken, sonradan alana gelen bir cinsel ilişkiye girememe gidişatı söz mevzusu olabilir. Bu vaziyette cinsel soğukluk sekonder vajinismus sebeplerinden biri olabilir.
Vajinismus sadece sıhhatli ve mutlu bir cinsel birleşmeye engeldir. Bayağıya göre gebelik kısmetinin az olmasına karşın, vajen ağzına dökülen spermlerin içeri kaçması sayesinde gebelik oluşabilir. Hatta tüp bebek usulüyle çocuk sahibi olunması dahi olasıdır. Son senelerde bakire olup da tüp bebek rehabilitasyonu gören hastaların rakamında çoğalış var.
Bazı jinekologlar doğum sırasında vajinismusun kendiliğinden çözülebileceğini düşünseler dahi; doğum yapan ve anne olan kadının vajinismusu genellikle devam eder, sonlanmaz. Zira bu çiftler genellikle sezaryeni seçim ederler. Gebelik süresince çiftlerin aralarındaki problemler de devam eder.
Vajinismuslu kadınlar görücü usulüyle evlenmemişlerse, eş veya sevgililerini otoriter ve baskıcı babalarının aksi özellikteki erkeklerden seçerler. Evlilik evveli başka kadınlarla yaşadıkları cinsel tecrübeleri hudutlu olan eşleri; çoğunlukla fazla nazik, pasif, girişken olmayan, edilgen erkeklerdir. Tencere ve kapak örneği karı-koca birbirini kırmaktan fazla derecede korkarlar. Vajinismuslu kadınlar nasıl çocukluğunda iyi kız ise eşleri de iyi çocuktur. Başka Bir Deyişle cinselliğin makûs kadınlar için olduğunu, bir eşin saf ve masum olması gerektiğine inanırlar. Genellikle evlilik evveli cinsel yakınlaşmaları değme ve öpüşmeden ileri gitmeyen çift evlendikten sonra da karşılıklı uyuşarak cinsel ilişkiden kaçar. Zira her iki tarafın da cinsel birleşmeyle ilgili şuurlu ve bilinçdışı fobileri vardır. Birleşme gerçekleşmese de, cinsel hayatları asgari miktarda devam eder, kumpaslı olarak sevişirler, sürtünerek boşalabilirler. Hatta sürtünme doğrudan klitorisi uyardığı için vajinismuslu kadınlarda orgazm olma oranı daha da yüksektir. Vajinismus sebebiyle boşanma oranı düşüktür. Zira ortak cinsel fobiler çifti birbirine yanaştırmaktadır. Bu sebeple vajinismuslu kadınların partnerlerinin davranışı son derece ehemmiyetlidir. Şayet erkek kadının fobisini kavramaya çalışıp ona destek olma yerine, bir an evvel cinsel ilişkiyi gerçekleştirip hem kendisine hem eşine hem de ailesine karşı erkekliğini kanıtlama gayreti içinde hareket ederse, ki genellikle böyle olur, mesele daha da gelişecektir İlk gece sonrası eşler olup bitenler mevzusunda aile büyüklerine hesap vermektedirler. Bu, cemiyetimizin güzel olmayan bir adetidir ve meseleyi içinden çıkılmaz bir hale getirmektedir. Vajinismuslu kadınların partnerleri yanlış olarak istenmedikleri, yalanlandıkları, yeteri kadar hoşlanılmadıkları duygularına kapılabilirler. Zamanla erkekte sertleşme noksanlığı, cinsel gönülsüzlük ortaya çıkabilir.