Paylaş |
|
Tweet |
Türkiyede Bir Şehrin Popülasyonuna Denk Sedef Hastası Var!
Türkiyede takribî 700 bin bireyi etkileyen sedef psoriasis hastalığı mevzusunda faaliyet gösterecek olan Psoriasis Derneği Ankarada heyetti. Dernek tarafından 3 Kasımda Psoriasis Farkındalık Haftasında tertip edilen buluşmada sedef hastalığının yalnızca bir ten problemi değil, hastaları fiziksel ve ruhsal açıdan etkileyen bir hastalık olduğu vurgulandı.
Dünya popülasyonunun vasati yüzde 1,5 ila 2sini etkileyen, ülkemizde ise takribî 700 bin bireyde bulunan sedef psoriasis hastalığı, yaşam kalitesini hem fiziksel hem de ruhsal açıdan etkilemesiyle cemiyet sıhhati bakımından ciddi bir mesele teşkil ediyor. Her sene 29 Ekimin Dünya Psoriasis Günü kabul edilmiş olması, bu hastalığın tüm dünyanın gündemini yakından ilgilendirdiğinin ehemmiyetli bir göstergesi.
Bu yaygın hastalığa dikkat toplamak ve sedef hastalarını ilgilendiren meselelere ortak bir platformda çözümler bulmak emeliyle kurulan Psoriasis Derneği, 3 Kasım 2012 Cumartesi günü Ankara JW Marriott Hotelde bir basın buluşması tertip etti. Psoriasis Derneği, hastalığın farkındalık seviyesinin ve hastaların balaka kaynaklarının artırılması, doğru rehabilitasyona ulaşımın önündeki manilerin kaldırılması ve tüm dünyadaki Psoriasis dernekleri ile entegre bir biçimde faaliyet göstermeyi amaçlıyor.
Psoriasis Derneği Kurucu Heyet abonelerinden Prof. Dr. M. Ali Gürer, buluşmada sedef hastalığından etkilenen birey rakamının tüm dünyada çoğaldığını, bu hastalıkla alakalı yeni balakaların ortaya çıktığını, misalin psoriasis ile ilişkili olarak kalp hastalığı tehlikesinin de çoğaldığını belirterek şunları söyledi: Türkiyedeki hasta rakamı neredeyse bir şehrin popülasyonuna denk. 2000li senelerden sonra bu hastalığın şiddetli inflamasyona da yol açtığı ortaya çıktı. İnflamasyon, tenin yanı gizeme başka uzuv sistemlerini de tesirler. Ayrıca, psoriasisin şeker hastalığıyla, obeziteyle, hipertansiyonla da ilişkisi heyetti. 29 Ekim Dünya Psoriasis Günü ve ardından gelen farkındalık haftası yoluyla bu hastalığa karşı bilincin çoğalmasına çalışacağız. Senelerdir hekime gitmeyen, kendi usulleri ile bitkisel ilaçları senelerce kullanan birçok hasta var. Bu çok mahzurlu. Doğru olan, hastaların kesinlikle bir dermatoloğa giderek uygun rehabilitasyonu görmeleri ve böylece yaşam kalitelerinin yükselmesidir.
Prof Dr. Mehmet Ali Gürer, Prof. Dr. Nahide Onarır, Yrd. Doç. Dr. Savaş Yaylı, Doç. Dr. Murat Borlu ve Prof Dr. Rana Anadolu gibi adların aralarında bulunduğu Psoriasis Derneği kurucu azaları buluşmada hastalıkla alakalı ülkemize ve dünyaya dair ehemmiyetli bilgileri ve rehabilitasyon mevzusundaki son büyümeleri paylaştılar.
Prof. Dr. M. Ali Gürer, dünyada sedef görülme oranının yüzde 1,5-2 olduğunu belirtti. Berişici olmayan fakat kronik bir hastalık olan sedefin rehabilitasyonunun şahsa özgü olduğunu belirten Prof. Gürer, laflarını şöyle sürdürdü: “Bu hastalık bazı şahıslarda yalnızca diz ve dirseklerde kızarma ve kepeklenmeyle izler. Bazı hastalardaysa senelerce devam eder ve tüm bedeni sarabilir. Son senelerde, sedefe müteveccih hastalığı çok iyi hakimiyet altına alabilen biyolojik ilaçlar geliştirildi. Tıp dünyası bu mevzuda çalışmalarına devam ediyor.
Sedef hastalığı berişici değildir!
Prof. Dr. M. Ali Gürer, sedef hastalığının sosyal güzergahları ile alakalı olarak şu balakaları paylaştı: Sedef, dış görünüşü etkileyen bir hastalıktır. Hastalarda zaman zaman böyle bir hastalıkla yaşamanın negatif psikolojik tesirleri görülebilir. Sedef hastalarının, utanç, hiddet, umutsuzluk, naçarlık, evham veya özgüvende eksilme gibi duygular yaşadığına sıklıkla şahit oluyoruz. Şiddetli bir biçimde yaşanan bu duyguların, bunalımdan sosyal yalıtıma, mesleksel negatifliklerden cinsel güvensizliğe kadar pek çok tesiri olabilir. Öte yandan, sedef hastalığının berişici olduğuna dair cemiyette var olan genel kanı tamamen yanlıştır. Sedef hastalığı berişici değildir; değmekle veya aynı etrafta bulunmakla şahıstan şahsa berişmez. Bu sebeple hastaların cemiyet içinde bulunmaktan ya da etraflarının onlarla bağlantı kurmaktan çekinmesine gerek yoktur.
Sedef hastalığı nedir?
Sedef hastalığı, üzerinde gümüş renkli kepeklerin yer aldığı kırmızı kirlerle izleyen kronik bir ten hastalığıdır. Bu beyaz renkli kepekler ciltteki ölü hücrelerin dökülmeyip, ten üzerinde yığılmasından kaynaklanır.
Hastalığın kaşıntı ve yanma gibi belirtileri olabilir. Sedef hastalığı, en çok diz-dirsek, saçlı ten ve kuyruk sokumu gibi bölgelerde görülmekle birlikte, bedenin her yerinde ortaya çıkabilir; bu bölgeler çatlayıp kanayabilir. Zaman zaman tırnaklarda da renk ve biçim bozukluklarına yol açabilir.
Sedef hastalığı kimlerde sık görülür?
Dünya popülasyonunun takribî yüzde 1,5-2sinde sedef hastalığı görülmektedir. Özellikle sarih derililerde görülen sedef hastalığı en sık Batı Avrupa ve Norveç gibi İskandinav ülkelerinde görülür. Koyu derililerdeyse sedefe seyrek tesadüfülür. Sedef, kadın-erkek ve sosyoekonomik grup farkı korumaz.
Sedef hastalığı hangi yaşlarda ortaya çıkar?
Sedef hastalığı, en sık 16-22, seyrek de 52-60 yaş aralığında ortaya çıkmasına karşın, bebeklik ve çocukluk dahil her yaş grubunda ortaya çıkabilir.