Ebola Alarmı!!!

Acıbadem International Sağlık Kurumu İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kerim Çıkım, güzde hastalıklardan korunmak için özel tekliflerde bulundu.

Bağışıklık sistemini etkileyen etmenler

Vücudumuzun en büyük gözetmesi bağışıklık sistemimiz. Güçlü bir bağışıklık sistemi hastalıklara karşı bizi kalkan gibi gözetirken, bağışıklık sisteminin cılız olması mikropların bedene rahatça girmesine neden oluyor. Bağışıklık sistemini etkileyen 3 ayrı etken yer alıyor.

1-Genetik yatkınlık: Şu an için bu faktörün bertaraf edilmesi muhtemel olmasa da tıp alanında yapılan çalışmalar önümüzdeki seneler için umut taahhüt ediyor.
2-Etrafsal etmenler: Etraf lekeliliği ya da ışınım gibi büyük şehirde yaşayanların ister istemez etkilendikleri ehemmiyetli bir etken.
3-Yaşam stili: Değiştirebileceğiniz yaşam tarzınız.

Bağışıklık sistemini güçlendirme yolları

Genetik yatkınlık ya da etrafsal etmenlere müdahale etmek muhtemel olmasa da yaşam stilinizi değiştirerek bağışıklık sisteminizi güçlendirmek sizin elinizde. Sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip olmanızı sağlayacak özel teklifleri şu biçimde sıralayabiliriz;

1-Sofranızda güz sebze ve meyveleri olsun

Sebze ve meyveler bol ölçüde vitamin kapsıyor. Mevsiminde yenilen bu gıdalardan antioksidan alıyoruz. Antioksidanlar da bedeni arınıyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Güzün bırakılmaz meyveleri nar, elma ve portakal, sebzeleri ise ıspanak, lahana, karnabahar ve brokoli sizi hastalıklardan gözeten yiyecekler arasında yer alıyor.

2-Haftada en az 2 gün balığı yiyin

Balık içeriğindeki omega 3 ve öbür verimli yağlar sayesinde iyi mizaçlı kolesterolün yükselmesini ve makûs kolesterolün düşmesini sağlıyor. Sağlıklı bir gelişim için özellikle çocukluk çağından itibaren balık yeme alışkanlığının edinilmesi koşul. Balık mevsiminin başladığı bu günlerde denizlerden yakalanan sardalye, istavrit ya lüfer gibi balıkları, bağışıklık sisteminizin güçlü olması için kesinlikle yemelisiniz.

3-Tek tip besin perhizlerinden uzak durun

Diyet yapmak bahtına tek tip beslenmeyi değil balanslı beslenmeyi seçim edin. Tüm besin gruplarından balanslı biçimde almalısınız. Denge bozulduğu takdirde metabolizmanız tek bir tarafa doğru kayıyor, bu vaziyette hastalıklara zemin hazırlıyor.

4-Uzun vakit aç kalmayın

Güçlü bir bağışıklık sistemi için sağlıklı beslenme çok ehemmiyetli. Güne kesinlikle sağlıklı bir kahvaltıyla başlayın ve ana öğünleri sıçramayın. Ayrıca uzun vakit açlığa izin vermeyecek biçimde ara öğünler yapın.

5-Çocuklarınıza ambalajlanmış yiyecek yedirmeyin

Sağlıklı bir nesil için beslenme alışkanlığının ufak yaşlarda edinilmesi gerekiyor. Yemek yemediği takdirde midesi boş kalmasın diye ambalajlanmış besinlerden yedirmeyin. Zira bu tip besinlerin bereketinden çok hasarı var. Sağlıklı beslenmenin yanı gizeme de kesinlikle fiziksel etkinlik yapmasını sağlayın.

6-Hayatınızdan hareketi noksan etmeyin

Yediğiniz yemeklerin bedende yakılması için kesinlikle hareket etkeniz gerekiyor. Haftada en az 3 gün, olasıysa her gün 45 – 60 dakika tempolu bir biçimde yürüyün. Müddetim yok diyorsanız otomobilinizi uzağa park edin, asansör kullanmayın ya da inmeniz gereken yerden bir durak erken inin ve yürüyün. Hiçbirini yapamıyorsanız kulaklığınızı takın bir yandan çalışın bir yandan yürüyün

7-Hem kendinizin hem de çocuklarınızın aşılarını takip edin

Özellikle bebeklik yarıyılında yapılan aşılar çocuğunuzun bağışıklık sisteminin güçlenmesini ve sağlıklı bir biçimde gelişmesini sağlıyor. Ömür boyu sizi hastalıklara karşı gözetebiliyor. Tesiri eksilen aşılar ise hekiminiz tarafından tanımlanan aralıklarla yinelenmeli. Kalabalık etraflarda çalışıyorsanız, toplu taşıma kullanıyorsanız ya da sağlık çalışanıysanız grip aşısı yaptırmanızda fayda var. Ayrıca mektebe giden çocukların da grip aşısı olması hastalıklardan korunmada ehemmiyet taşıyor.

8-Günde asgari 6 saat uyuyun

Sağlıklı bir bağışıklık sistemi için uyku sisteminizin de kumpaslı olması gerekiyor. Günde en az 6 saat yatmalısınız ve uyku saatlerinizin kesinlikle gece olması gerekiyor. Zira gece, bazı hormonların salgılanması duruyor, kimileri ise salgılanmaya başlıyor. Gece karanlık civarda yatarken sihrime hormonu salgılanıyor. İyi bir uykudan sonra sabah uyanıldığında salgılanan kortizol hormonu ise bizi gün içerisindeki stres, ani karar-hareket vaziyetlerine karşı bizi hazır hale getiriyor.

9-Sık sık ellerinizi yıkayın

Mikropların süratle dağılmasının ve grip, bronşit gibi hastalıkların oluşmasının en ehemmiyetli sebeplerinden biri ellerin yeterli biçimde yıkanması. Bu sebeple çocuğunuza kesinlikle sabunla el devireme alışkanlığı kazandırın. Unutmayın el devireme alışkanlığı konutta başlıyor ve mektepte pekişiyor.

10-Vitamin içmek yerine meyve yiyin

Unutmayın, vitamin ilaç değil yardımdır. Balanslı beslenemeyen ve stresli bir hayat yaşayanlar hekimleri tarafından önerilen dozda vitamin alabilirler. Ancak meyve yemek vitamin almaktan çok daha bereketlidir. Bu sebeple günde kumpaslı olarak 2 porsiyon meyve harcayabilirsiniz.