Paylaş |
|
Tweet |
Uzmanlar, bel fıtığı mevzusunda en tehlikeli gurubu, masa başı işlerde çalışan bireyler olarak belirliyor. Erişkinlerin %80’i, bel bölgesinde yaşadıkları muhtelif sızılardan davacı oluyor.
Çoğu zaman yaşam şartları, zorlu çalışma koşulları ve muhtelif fiziksel kazalar ya da yanlış duruş bozuklukları bel sızısına neden olabiliyor. Bu sağlık meselesinin büyümesinde, şüphesiz masa başı işlerde çalışmakta da büyük rol oynuyor.
Emsey Hospital’dan Beyin Omurilik ve Asap Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Salih Aydın, kronikleşen bel sızılarında en son noktanın bel fıtığı olarak karşımıza çıktığını belirtiyor. Genellikle 30-60 yaş aralığında daha sık görülmesine karşın bel fıtığı, öbür yaş gruplarında da ortaya çıkabiliyor
Sporsuz yaşam bel fıtığını davet ediyor…
Günümüzde atletik faaliyetlerin eksilmesi, masa başı işlerin ve sigara kullanımının çoğalması, pasif bir hayat sürülmesi gibi unsurlar disk aralığını bozup, erken yaşta da bel fıtığının görülmesine sebep olabiliyor. Bel ve bacak sızılarının ehemmiyetli bir sebebi olan bel fıtığı, hastalarda ilerleyen yaşla birlikte çoğalış gösteriyor.
Bilinenin aksine, bedenimizin yükünü taşıyan sadece omurgamız değildir. Breyin, sırt, bel adaleleri ve karın adaleleri de ehemmiyetli vazifelere sahiptir. Spordan uzak ve hareketsiz bir yaşam stili, adalelerin taşıması gereken tüm yükün omurgaya binmesine neden olur. Adaleler güçlü olmadığından, bu yük sebebiyle, diskler üzerinde fıtıklar alana kazanç. Bunun yanında, bireyde fazla kilo problemi de varsa, gidişat daha zahmetli bir hale gelmektedir. Ancak, yaşam stilinizi değiştirerek bu meseleyi hayatınızdan uzaklaştırabilirsiniz.
Bel fıtığında cerrahi yönteme ne zaman başvurulmalı?
Konservatif rehabilitasyon yöntemleri olarak belirtilen; fizik rehabilitasyon, ilaç rehabilitasyonu istirahat ve benzeri rehabilitasyonlar uygulanmasına karşın hastanın iyileşmediği vaziyetlerde veya belirgin, ilerleyici nörolojik bulgular varsa, misalin ayağında düşüklük olması, ürolojik problemler, sızılarının rehabilitasyona karşın düzelmemesi gibi vaziyetlerde cerrahi rehabilitasyonu düşünmek gerekiyor.
Başarısız operasyonlarda bel fıtığı tekerrür nüks ediyor
Bel fıtığı ve bele müteveccih cerrahi müdahaleler hasta için son derece alıngan harekâtlar olarak kendini gösteriyor. Bunların neticesinde şahsa, birden fazla operasyon yapılması gerekebiliyor. Op. Dr. Salih Aydın, Türkiye’yi bir revizyon cenneti olarak belirliyor ve bu operasyonların doğru kriterlere uygun olarak yapılmasının önemini dikkat topluyor. Aydın, “Hastaya doğru teşhis koymak, doğru zamanda ve gereken operasyonun yapılması koşul. Her branş hududu iyi atama etmeli. Şayet bu kritere uyulmazsa ‘başarısız bel cerrahisi’ dediğimiz gidişat hakikatleşir ve sızıları geçmeyen hastalar olur. Bu hastalar bazen ikinci, hatta bazen daha fazla operasyon yapılmasına lüzum duyabilirler.” diye belirtiyor.
Bel fıtığı operasyonunda “Altın Standart”
Op. Dr. Salih Aydın, mevzuyla alakalı görüşlerini şu biçimde sürdürüyor: “ Günümüzde cerrahi yöntemler iki biçimde yapılmaktadır. Posterior sarih sistem ve perkütan ismi verilen ciltten yapılan yöntem. Mikroskobik mikro cerrahi şu ana kadar bu işin altın standardıydı. Sarih mikro diskektomi 20. asrın başlarında kullanılmaya başlanmıştı. Günümüzde ise endoskopiyle yaşanan coşkunun benzersi mikroskobik disk cerrahisi başladığı zaman yaşanmıştı. Omurganın stabilizasyonu dediğimiz hareket kabiliyetinin sabitliğini bozmadan bu işi yapmak çok ehemmiyetliydi. Mikroskobik mikrocerrahi sistem, şu an endoskobik yöntemle mukayese ettiğiniz zaman invaziv bir yöntemdir. Endoskopik disk cerrahisinin yeni altın standart olduğu kabul edilmelidir.”
Endoskopik operasyonlarda skopi görüntüleme cihazı altında hakimiyetler yapılarak fıtık bölgesi bütün tespit edilir. Skopi ile omurganın hangi mesafede fıtığı var, neresinden alınacak, tek tek basamak basamak işaretleyip fıtığın olduğu bölgeye kadar girilebiliyor. Fıtık alınarak bacak asabı hafifletiliyor. İçeride de radyofrekans yöntemi ile diskin basıncı eksiltiliyor.