Paylaş |
|
Tweet |
Ulus diliyle kireçlenme eklemlerde eskime ve aşınma sonucu ortaya çıkan genellikle yaşlılıkla birlikte seyreden bir hastalıktır. Peki Artrozun bulguları, tanı ve rehabilitasyon yöntemler nelerdir?
İhtiyarlamaya ya da eklemlerde oluşan başka lezyonlara bağlı olarak büyüyen kıkırdak dokusu hastalığıdır.
Artroz, bir ya da birden çok eklemde görülen ve eklemi saran kıkırdakdokusunda özgün doku imhayı yapan kronik bir hastalıktır. Hastalık, eklemdeki kemiklere de hasar verir. Artroz kısaca eklem aşınması ya da ihtiyarlaması olarak belirlenebilir. İleri yaşlarda görülen bu natürel artrozdan başka, eklemle alakalı yerel ya da sistemik hastalıklar sırasında görülen erken yaş artrozu da vardır.
Artroz doku imhayı yapan bir hastalıktır. Şekil bozucu artrit artritis deformans ile hiçbir ilgisi yoktur. Artritis deformans ya da değişik ismiyle kronik ilk poliartrit, tüm eklemleri ve eklem boşluğundaki dokuları yakalayan bir hastalıktır. Akut artrit de artrozdan parçalamalıdır. Akut artrit, mikrobik etmenlerle oluşan eklem cerahatidir. Eklem romatizması ise gençlerde sık görülen ve boğaz enfeksiyonlarına yol açan beta-hemolitik streptokokların toksinlerine karşı, eklem dokusunun verdiği iltihabi yanıttır.
İleri yaşların tipik hastalığı olarak kabul edilen artroz, gelişmiş ülkelerde ve 40 yaş sonrasında yaygındır. Bayanlarda daha sık görülür. Öncelikle, omurga özellikle bel ve boyun bölgeleri, kalça, diz, ayak, başparmak el bileği-el tarağı eklemi başparmağın kökündeki eklem gibi çok işleyen, hareketli ve/ya da beden ağırlığını taşıyan eklemlerde ortaya çıkar.
Artrozlar ilk ya da eklemin mekanik harekete bağlı İşlevlerini bozan faktörlere bağlı olarak ikincil olabilirler. İlk artroz sebepleri genel özellikler taşır.
İhtiyarlama ve eklemin sürekli hareketi, eklem kıkırdağının eskimesına, esnekliğini ve kayganlığını yitirmesine yol açar. Eklem kıkırdağı gitgide daha az beslenir ve dağılınmaya başlar. Kıkırdağın ihtiyarlamasıyla beraber artrozun anatomik ve radyolojik belirtileri de zamanla barizleşerek 40-50 yaş sonrasında eklemlere tamıyla yerleşir. Artroz gelişiminde ihtiyarlama dışında kiloluluk da tesirlidir. Kilolu bireylerde eklemlere fazla yük binmesi ve kolesterol aşırılığı gibi metabolizma bozuklukluları artroz gelişimini basitleştirir. Artrozun başka genel sebepleri arasında hormonal bozukluklar yumurtalık ve tiroit bezlerinin hastalıkları, karaciğer ve böbrek hastalıkları, kronik çevresel damar yetmezliği varis sayılabilir. Menopoz artroz sürecini süratlendirir ve hastalığın gidişini makûslaştırır. Artrozda kalıtsal etmenlerin de rolü olduğu gösterilmiştir.
Eklem yüzeyinin tümünün ya da bir kısmının aşın ve natürel olmayan yük altında kalması kaçınılmaz bir biçimde artroza yol açar. Eklemin banal işlevini bozan yerel faktörler sonucunda büyüyen bu artrozlara ikincil artroz denir. En tipik misali doğumsal kalça çıkığı olgularında görülen kalça artrozudur. Doğumsal çıkığa bağlı olarak eklem başlıklarında büyüyen şekil bozukluğu deformasyon, mekanik uyumsuzluk yaratır. Böylece ekleme sürekli olarak ek yük yansıması da artroza yol açar. Yanlış kaynamış kemik kırıkları, dışa ya da içe dönük diz eğrilikleri, kamburluk kitbz, omurganın “S” şeklindeki çarpıklıkları skolyoz gibi eklemlerde dengesiz yüklenmeye yol açan vaziyetler de ufak yaşlarda artroz gelişimine neden olur.
Eklem kıkırdağını etkileyerek imhasına yol açan hastalıklar, ikincil artroz sebebidir. Bunlar arasında eklem kırık ve çıkıkları, akut artritler, sık eklem içi kanamalar hemofili, eklemde ürik asit birikmesi gut sayılabilir.
Daha evvel de belirtildiği gibi ilk farklılıklar eklemi saran kıkırdak kılıfında görülür. Kıkırdak kılıfı pütürlü, kuru, mat bir vaziyet alarak esnekliğini yitirir. Daha sonra da ayrılınarak, bazen de yok olarak altındaki kemiği Örtüsüz vazgeçer. Kıkırdağın bu biçimde ülserleşmesi, kemiğin yoğunlaşmasına, bütünleşmesine ve mermer gibi pürüzsüzleşmesine fildişi kemiği neden olur. Yoğunlaşan kemik bölgelerinin iç kısmında, kan damarlanınca beslenmeyen, ölü ve bağdokusu bakımından zengin kistik boşluklar büyür. Kıkırdak kılıfının bittiği eklem ucu çevresindeki kemik dokusu çoğalışı çok yavaş asıllaşır ve sonunda “osteofit” ya da “gaga” ismi verilen kemik çıkıntıları oluşur. Eklem çevresindeki sinovyal kapsüller bu imha sürecine sınırlı bir biçimde katılırlar. Kan damarlarının genişlemesine bağlı olarak şişerler ve zamanla eklem yüzeyine yapışarak eklem hareketlerini kısıtlarlar. Bu süreçte irin belirtilerine hiçbir zaman rastlanmaz.
Artroz bulguları yalnız hastalığa tutulan eklemle sınırlıdır. Bu hastalarda genel gidişatla alakalı yakınmalara rastlanmaz. Başlıca bulgular ağrı ve eklem hareketlerinin sınırlanmasıdır. Ağrı tipiktir: Eklem hareket halinde iken ya da yüklenme olduğunda beliren ağrı, dinlenmeyle kaybolur ya da şiddeti apaçık miktarda eksilir. Eklem hareketlerinin yine başladığı sabah saatlerinde şiddeti artan ağrı, eklemlerin ısınmasıyla yavaş yavaş eksilir. Hareket kısıtlılığı mekanik bir sebeple alana kazanç: İki kemiğin birleştiği eklem yüzeyi düzgün, pürüzsüz ve kaygan olacağına pütürlü, çentikli ve bozulmuştur. Kasların kasılması ve kapsülün kalınlaşması her iki eklem başlığını sıkıştırarak eklem hareketlerini sınırlar. Artroza bağlı bu bozukluklar kroniktir. Bazen göreli iyileşme yarıyılları yanında darbe, fiziksel zorlanma, soğuk kas zayıflaması ve şişmanlama gibi etmenlerle yakınmaların çoğaldığı yarıyıllar da görülür. Artroz oldukça yavaş büyür ve gitgide makûslaşarak ilerler. Doktora müracaat etmeyi gerektiren ilk eklem yakınmaları artrozun başlamasından seneler sonra ortaya çıkar.
Bu kısımda artroz rehabilitasyonsinin genel prensipleri araştırılacak, hastalığın sık olarak yerleştiği eklemlere değinilirken rehabilitasyonun detayları da açıklanacaktır. Artrozun esasında uyuyan kemik ve kıkırdak imhasını onaracak hiçbir ilaç ya da fiziksel temkin yoktur. Rehabilitasyonlarla Artroz gelişimi ancak muhtelif tıbbi ve fiziksel rehabilitasyon yöntemleriyle yavaşlatılabilir ya da bazı vaziyetlerde tahribe neden olan lezyona bağlı yalanmalar uzun bir süre gevşetilebilir. Bu bilgi ışığında artroz rehabilitasyonsinin üç şekilde uygulanabileceğini belirtelim: Gözetici, tıbbi genel ya da yerel ve cerrahi rehabilitasyon.
Artrozun önlenmesi, ihtiyarlamanın yol açtığı kaçınılmaz eklem imhasını geciktirmeyi sağlayan tüm kişisel tedbirleri kapsar. Aşın kilo almaktan sakınmak, kumpaslı spor yapmak yürümek, bisiklete binmek, yüzmek vb., kanda ürik asit, şeker ve kolesterol kıymetlerini ölçtürerek artrozu hazırlayıcı hastalıkların erken tanı ve rehabilitasyonsini sağlamak, balanslı beslenerek et çeşitleri, tatlılar, içki vb. gıda ve meşrubatlarda fazlaya kaçmamak gerekir. Eklem ve iskelet yapısının doğumsal, sebebi belirsiz idiyopatik ya da bütün rehabilitasyon edilmemiş darbeye bağlı bozukluklarını önlemek için erken cerrahi ve ortopedik rehabilitasyonlar uygulanır.
Artrozun rehabilitasyonsi sistemik ya da yerel olabilir. Sistemik rehabilitasyonda artrozu ağırlaştıran hormonal bozukluklar, şeker hastalığı ve kiloluluk gibi hastalıklar rehabilitasyon edilir. Yerel rehabilitasyonda ise, ağrının başlıca sorumlusu olan yumuşak eklem dokularının örselenmesi eksiltilmeye çalışılır. Ayrıca iskelet sisteminin kan ve kalsiyum gereksinimleri yeterli seviyede karşılanır, hastalıklı eklemin hareket beceriyi elden geldiğince korunmaya çalışılır. Cerrahi rehabilitasyon, artroz yakınmalarına yol açan bozuklukları ehemmiyetli miktarda düzenleyerek en galibiyetli ve uzun erimli sonuçların alınmasını sağlar. Hasta ekleme ve hastanın yaşına göre değişen bir dizi cerrahi yöntem uygulanabilir. Cerrahi yöntemlerin başında gelenler; eklemi oluşturan kemikler arasındaki irtibatı yine tertip eden osteotomi operasyonla kemiğin bir parçasının çıkarılması ya da kemik eklenmesi, tahribe uğramış eklem başlıklarının bir kısmının ya da tamının takma suni kemik uçları ile değiştirilmesidir.